Arap Dışişleri Bakanları Toplantısı
Arap Birliği teşkilatı geçtiğimiz ayın sonunda zirve gerçekleştirecekti. Ancak Mısır’da göstermelik de olsa bir cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenlenmesi gerekçe gösterilerek bu ayın...
Arap Birliği teşkilatı geçtiğimiz ayın sonunda zirve gerçekleştirecekti. Ancak Mısır’da göstermelik de olsa bir cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenlenmesi gerekçe gösterilerek bu ayın ortasına ertelendi. Buna göre yarın yani 15 Nisan Pazar günü Suudi Arabistan’ın Dahran (Zahran) kentinde zirve toplantısı gerçekleştirilecek. Zirvenin normalde başkent Riyad’da düzenlenmesi planlanıyordu. Ancak Yemen’deki Husi örgütünün füzelerinin Riyad’ı hedef alması sebebiyle Arap liderler toplantısının Dahran’a kaydırıldığı konuyla ilgili haberlerde dile getirildi.
Zirve öncesinde geçtiğimiz Perşembe akşamı Arap Birliği teşkilatına üye ülkelerin Dışişleri Bakanları, Riyad’da biraraya gelerek zirvede ele alınacak konular hakkında bir ön değerlendirme yaptı. Arap Birliği Dışişleri Bakanlarının ele aldığı konulardan bazıları hakkında sergiledikleri tavırla ilgili özet bilgiler vermek istiyoruz.
Arap Birliği Dışişleri Bakanları, Riyad’daki toplantılarında ABD’nin İsrail büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararını reddettiklerini dile getirdiler. ABD’nin bu kararının geçersiz olduğunu, uluslararası yasaların ciddi şekilde ihlali, BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi kararlarının da hiçe sayılması anlamına geldiğini dile getirdiler. Bakanlar, Doğu Kudüs’ün Filistin devletinin başkenti olduğunu dolayısıyla Filistin’in burası üzerindeki egemenlik hakkını yok sayacak bir kararın geçerli olamayacağını ifade ettiler. Arap Dışişleri Bakanları siyonist işgal yönetiminin Kudüs üzerindeki sömürgeci tutumunu da kınadılar. Ancak Arap ülkelerinin bu konuda açıklamalara yansıyan tutumlarıyla diplomatik ilişkilerine yansıyan tutumlarının farklı olduğunun dikkatten uzak tutulmaması gerekir. ABD yönetimi önümüzdeki Mayıs ayında Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e nakledeceğini duyurmuştu.
Arap Birliği Dışişleri Bakanları, Filistin meselesinin çözümü için barışın stratejik bir tercih olacağını Arap – İsrail sorununun çözülmesi için 2000 yılında ortaya konan Arap Barış Girişimi’nin bütün yönleriyle uygulanması gerektiğini vurguladılar.
Suriye meselesinin çözümü için de ülkenin egemenliğinin, topraklarının bütünlüğünün, istikrarının ve bölgesel güvenliğin korunması gerektiğini ifade ettiler. Arap Birliği Dışişleri Bakanları Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki Afrin bölgesinde gerçekleştirdiği askeri operasyona da tepki gösterdi ve bu operasyonu kınadıklarını ifade ettiler. Bu operasyonun şu an Suriye meselesine siyasi bir çözüm bulunması için yürütülen çabalara zarar verdiği iddiasında bulundular. Bir yandan Suriye’nin toprak bütünlüğünden söz ederken ABD’nin PKK vasıtasıyla Suriye topraklarını bölmeye ve bir terör örgütünü devlet haline getirmeye çalışması karşısında herhangi bir tavır ortaya koymamaları da dikkat çekiciydi.