Dünya Mülteci Günü

20 Haziran tarihi Dünya Mülteci Günü’ydü. Mısır’daki İslami hareketin önemli şahsiyetlerinden ve bu ülkenin, halkın özgür iradesiyle oyunu kullanabildiği bir seçimle belirlenmiş ilk ve tek...

20 Haziran tarihi Dünya Mülteci Günü’ydü. Mısır’daki İslami hareketin önemli şahsiyetlerinden ve bu ülkenin, halkın özgür iradesiyle oyunu kullanabildiği bir seçimle belirlenmiş ilk ve tek cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’nin cunta zulmüyle hayatını kaybetmesi olayı öncelikli olduğu için dünkü yazımızda ondan söz ettik. Ancak ehemmiyetine binaen mülteciler konusunu da atlamak istemiyor ve Dünya Mülteci Günü’yle irtibatlı olarak günümüzün en önemli meseleleri arasında yer alan mülteciler meselesinden de biraz söz etmek istiyoruz. 

Hicret hadisesi günümüzde “mülteciler sorunu” olarak tanımlanıyor. Bu tanımlama genelde uluslararası prosedürle ilgilidir. Bu da siyasi statüye göre, herkesin doğup büyüdüğü ülkede “vatandaş” hükmünde olması, “vatandaş” sıfatıyla yaşama imkanı bulabileceği ülkede haksızlığa uğratılması, meşru haklarını ve özgürlüklerini elde edememesi durumunda ise bir başka ülkenin himayesine sığınma ihtiyacı duyması sebebiyledir. O yüzden Türkçede yerine göre sığınmacı tanımlaması da yapılıyor.

Çağımızda dünyadaki mülteciler sorununun üç temel sebebi savaş, işgal ve ayrımcılıktır. Diğer sebepleri bu üç ana kategorinin altında, alt başlıklarla sınıflandırmamız mümkündür. Ekonomik sebeplerden kaynaklanan göçler iltica değil, daha iyi yaşam şartları elde etmek amacıyla yer değiştirmedir. 

Çağımızda savaşın büyük çapta göçe ve çok sayıda mülteci ortaya çıkmasına yol açmasının sebebi aşırı derecede yıkıcı olmasıdır. Ne yazık ki çağımızda teknolojinin gelişmesi savaş teknolojisinin de ona paralel olarak aşırı derece gelişmesine ve aşırı derecede tahrip dolayısıyla tehdit edici olmasına yol açmıştır. Savaşın bu tahrip edici yönünden dolayı onun tehdit sahasına giren bölgelerde yaşayan sivil insanlar da en azından canlarını sağlama alabilmek için evlerini terk etme, güvenli bölgelere iltica etme ihtiyacı duyuyorlar.

İşgalin çok sayıda mülteci ortaya çıkmasına neden olması ise işgal güçlerinin yerine göre hâkimiyet altına aldıkları bölgelerdeki mülkiyet haklarını ele geçirmeye çalışmalarından, yerine göre de oralarda yaşayan insanları işgali tanıyıp onu meşru bir hâkimiyet olarak kabul etmeye zorlamalarından ileri geliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Emperyalizmin haklara ve çocuklara bakışı 22 Kasım 2024 | 49 Okunma Zihinleri işgal edilenler ülkenin tepesine çökerse! 21 Kasım 2024 | 144 Okunma Sudan’daki eşkıyalar siyonist eşkıyalarla yarışta! 16 Kasım 2024 | 278 Okunma Riyad Zirvesi ve bildirilerin gücü! 14 Kasım 2024 | 1.258 Okunma Dünyada değişen dengeler 09 Kasım 2024 | 43 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar