Gülümsemeye iki yıl hapis

Mısır’da mahkeme geçtiğimiz Çarşamba günü yani 26 Aralık tarihinde verdiği kararla Müslüman Kardeşler’in ileri gelenlerinden Muhammed Biltaci’yi mahkemede duruşma esnasında gülümsediği...

Mısır’da mahkeme geçtiğimiz Çarşamba günü yani 26 Aralık tarihinde verdiği kararla Müslüman Kardeşler’in ileri gelenlerinden Muhammed Biltaci’yi mahkemede duruşma esnasında gülümsediği gerekçesiyle iki yıl hapis cezasına mahkum etti. Böylesine saçma ve gülünç bir kararı duyunca insan Mısır’daki cunta yönetimi tarafından kumanda edilen yargının içine düştüğü duruma kahkahayla gülme ihtiyacı duyuyor. Biltaci da belki yeni bir mahkumiyete maruz kalmamak için bu karara gülmekten kendini zor alıkoymuştur. 

Verilen haberlere göre Kahire Ceza Mahkemesi, “hapishaneler baskını davası” diye isimlendirilen davayla ilgili duruşmada Biltaci’nin görgü tanıklarının dinlenmesi esnasında gülerek yargıyı hafife aldığı, aşağıladığı iddiasında bulunarak ona iki yıl hapis cezası verdi. Böyle saçma bir karar veren yargı mekanizmasının aslında kendi durumuna ağlaması gerekir. Ama onun buna da yetkisi yok. 

Mısır’da totaliter baskıcı rejimi istemeyen halkın kazandığı zaferi ve siyasi özgürlüğü geri almak için başvurulan muhtelif oyunlardan sonra gerçekleştirilen darbenin dayattığı sistemin kabul ettirilmesi için halka karşı yürütülen savaşta değişik alanlarda saldırı cepheleri açıldı. Göstermelik yargı mekanizması da bu cephelerden biridir. Bu savaşta hukukun işlemediğini bütün insanlık görüyor. 

Mısır’daki mahkemelerin verdiği cezaların hukuki bir yönünden söz etmek mümkün değildir. Kuvvetli ihtimalle cezalandırmalar cuntanın uzaktan kumanda merkezleri tarafından yapılmış ve işleme bir yargı kılıfı geçirilmek amacıyla duyurulması işlemi mahkemelere bırakılmıştır. Yani mahkemeler sadece kamuoyuna duyurma, ilan işlemini gerçekleştirmektedir. Ondan dolayı herhangi bir soruşturma, sorgulama, şüpheli görülenlere kendilerini savunma hakkı tanıma gibi yargının işlemesi için zorunlu işlemlere başvurma ihtiyacı çoğu zaman duyulmamaktadır. Bu işlemlere başvurulduğu zaman da sonuç değişmiyor. Çünkü yargı organlarına verilen görev yargılama değil önceden verilmiş cezaları, mahkûm edilmiş olanlara ve genelde kamuoyuna duyurmaktır. Bu işlemin yapılması için de bazı toplu mahkumiyetlerde on - on beş dakikalık süre içinde ortam hazırlığı yapmayı yeterli bulmuşlardır.

Bu yönüyle mahkeme çatısı altında duyurulan toplu idam kararlarının Rabiatu’l-Adeviyye Meydanı’nda veya başka yerlerde herhangi bir mahkeme kararına ihtiyaç duyulmadan gerçekleştirilen katliamlardan farkı yoktur. Kararlar aynı merkezden yönlendirilmektedir ve hepsinde de güdülen amaç aynıdır.

Hepsinde de ortak amaç, gayri meşru yollarla siyasi iktidarı gasp eden cuntayı kabullenmeye toplumu zorlamak, buna razı olmayan direnişçileri sindirmek ve böylece yıllarca insanların sırtında boza pişiren, onların kanlarını emen dikta rejiminin yeniden oturmasını sağlamaktır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zihinleri işgal edilenler ülkenin tepesine çökerse! 21 Kasım 2024 | 143 Okunma Sudan’daki eşkıyalar siyonist eşkıyalarla yarışta! 16 Kasım 2024 | 278 Okunma Riyad Zirvesi ve bildirilerin gücü! 14 Kasım 2024 | 1.258 Okunma Dünyada değişen dengeler 09 Kasım 2024 | 43 Okunma En kötüden daha kötü ne olabilir? 08 Kasım 2024 | 128 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar