İslâm âleminin bayramı -1
Öncelikle bütün okuyucularımızın Kurban bayramını tebrik ediyor, Yüce Allah’ın bu bayramı bütün İslam âlemi için hayırlara vesile kılmasını, tüm İslam âlemini...
Öncelikle bütün okuyucularımızın Kurban bayramını tebrik ediyor, Yüce Allah’ın bu bayramı bütün İslam âlemi için hayırlara vesile kılmasını, tüm İslam âlemini sıkıntılardan uzak, mutlu bayramlara kavuşturmasını diliyorum.
İslâm âlemi bu yıl da mübarek Kurban bayramını çeşitli sıkıntılarla, zorluklarla karşılıyor. Bu yılın Kurban bayramı öncesinde Myanmar’ın Arakan bölgesinde katliam gerçekleştirildi. Arakan’daki katliamdan dünkü yazımızda söz ettik. Bizim söz konusu yazıyı yazmamızdan sonra BM Güvenlik Konseyi’nin toplantısında Arakan meselesi ele alındı. Yapılan açıklamada taraflara tansiyonu düşürme çağrısı yapıldı. Böyle bir açıklama yapılması Myanmar zulmünün üstünü örtmekten başka bir anlam taşımıyordu. Çünkü Arakan’da Myanmar’ın iddia ettiği gibi iki taraflı bir çatışma değil tek taraflı zulüm yaşanmaktadır. Dolayısıyla taraflara tansiyonu düşürme çağrısı yapılması suretiyle Myanmar’ın suçlamalarını ve saçmalıklarını kabul ederek zulme uğrayan Müslümanları da mahkum etme yoluna gidilmesi Myanmar zulmünün işine yaramıştır. Oysa Arakan’da yaşanan olaylar dediğimiz gibi tamamen tek taraflı zulümden kaynaklanmaktadır. Müslümanların tansiyonu düşürmek için yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. Onlar sadece canlarını kurtarmak için evlerini, yurtlarını terk ederek Bangladeş’e sığınmak zorunda kalıyorlar. BM’nin yapması gereken Myanmar zulmünü karşısına alması ve bu ülkedeki zulüm rejimine Arakan’daki insanlık dışı uygulamalarına son vermesi için baskı yapmasıydı. Ama bu yönde herhangi bir adım atmadı.
İslâm âleminin Kurban bayramı günlerinde en büyük sıkıntı yaşayan bölgelerinden biri de Yemen’dir. Yemen’de açlık felaketi ve kolera salgını devam ediyor. Bölgesel güçlerin çıkar hesapları için çatışan taraflar ise insanî amaçla gönderilen yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını dahi engelliyorlar. Ortak cephe oluşturmuş olan Ali Abdullah Salih güçleriyle Husi militanları arasında ortaya çıkan ihtilaf tam olarak çözülebilmiş değil. İhtilaf bir ara çatışmalara ve ölüm olaylarına da neden oldu. Fakat çok fazla büyümemesi için bazı kişiler devreye girdi. Ama gerginlik sona ermiş değil. Bu iki güç tamamen çıkar hesaplarına dayalı olarak ittifak kurmuş durumdadır. Dolayısıyla hesapların karışması durumunda yeniden aralarında çatışmalar yaşanması mümkündür.
Suriye’de her ne kadar çatışmasız bölgeler oluşturulduysa da ülke genelinde çatışmalar tamamen sona ermiş ve bir istikrar sağlanabilmiş değil. Ülkenin kuzey bölgesinde IŞİD ve PYD militanları arasında çatışmalar oluyor. Ayrıca Baas rejimine ait hava güçleri direniş güçlerinin elindeki bölgelere zaman zaman saldırılarda bulunuyorlar.
Irak’ta Telafer’in IŞİD’den kurtarılması iddiasıyla saldırılar devam ediyor. Fakat saldırılarda büyük ölçüde sivil hedefler vuruluyor. O yüzden sivillerden pek çok kişi bölgeyi terk ederek başka yerlere göç etmiş durumdalar. Irak ordusunun destek gücü olarak kabul edilen Haşdi Şabi’ye mensup militanlar sivil hedeflere yönelik saldırılarda bulunuyorlar.