Mişel Avn’ın Osmanlı düşmanlığı

Lübnan’daki katolik hıristiyan Araplara yani Marunilere mensup olan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Lübnan devletinin kuruluşunun 100. yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada  Osmanlılara sataştı....

Lübnan’daki katolik hıristiyan Araplara yani Marunilere mensup olan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Lübnan devletinin kuruluşunun 100. yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada  Osmanlılara sataştı. Osmanlı boyunduruğundan kurtulma girişimlerinin tümünün şiddet, cinayet ve mezhep çekişmesiyle sonuçlandığını iddia etti. Osmanlıların özellikle I. Dünya Savaşı yıllarında Lübnanlılara uyguladığı devlet terörünün kıtlık ve zorla çalıştırma olmak üzere çeşitli şekillerde kendini gösterdiğini ve bunun sonucunda yüz binlerce kurban verildiğini, I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle Osmanlıların hezimeti ve Fransız nüfuzuyla birlikte ülke tarihinde yeni bir döneme geçildiğini öne sürdü. 

Mişel Avn’ın bütün bunları söylemesi taşıdığı kimlik ve anlayıştan dolayı Osmanlı’ya özel bir kin ve nefret duymasından kaynaklanmaktadır. Ancak bu kin ve nefret duygularını dışa yansıtırken doğruları konuşmamış, asılsız iddialarda bulunmuştur. 

Ancak bu zihniyet sadece Mişel Avn’a özel bir zihniyet değildir. Arap dünyasında ne yazık ki bu kafaya göre yetiştirilmiş ve içleri Osmanlı’ya karşı kin ve nefretle dolu, ama Arap dünyasını sömüren, parçalayan, bütün servetlerini gasp eden Batı emperyalizmine ise sevgi duyan yüzlerce yönetici veya fikir adamı bulunmaktadır. Bunların kafaları da Osmanlı hakkında Batı emperyalizmi tarafından empoze edilmiş yanlış ve tamamen saçma bilgilerle doludur. 

Suudi Arabistan’ın eğitim sistemi temelde Osmanlı düşmanlığı üzerine kuruludur. Yeni dönemde bu düşmanlığın daha da şiddetli hale getirilmesi için ders kitapları yeni yalanlarla ve saçmalıklarla doldurulmuştur. 

Gerçekte Arap dünyası Osmanlı döneminde onur ve izzetine sahipti. Batı emperyalizmi ile işbirliği içine giren uzaktan kumandalı yönetimler Osmanlı mirasını ortadan kaldırmak için yoğun çalışma yürüttükleri halde bugün hâlâ Arap coğrafyası Osmanlı döneminden kalma önemli eserlerle doludur. Bu eserler sadece cami ve medreselerden ibaret de değildir. Hastanelerden piknik alanlarına, ticaret merkezlerinden çeşmelere kadar çok farklı alanlarda hizmet veren eserler bırakılmıştır. Aynı zamanda Osmanlı hakimiyeti altındaki bölgelerde toplumları dini veya etnik kimliklerinden dolayı birbirine düşman etmemiş ve savaşlara neden olmamıştır. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Emperyalizmin haklara ve çocuklara bakışı 22 Kasım 2024 | 25 Okunma Zihinleri işgal edilenler ülkenin tepesine çökerse! 21 Kasım 2024 | 144 Okunma Sudan’daki eşkıyalar siyonist eşkıyalarla yarışta! 16 Kasım 2024 | 278 Okunma Riyad Zirvesi ve bildirilerin gücü! 14 Kasım 2024 | 1.258 Okunma Dünyada değişen dengeler 09 Kasım 2024 | 43 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar