Şehadetinin 70. yılında Hasan el-Benna

İslam ümmetinin birliğini ve otoritesini temsil eden hilafet müessesesinin kaldırılmasından sonra ümmetin yeniden birliğine, otoritesine, kimliğine ve değerlerine kavuşması için bir hareket başlatan İmam Hasan...

İslam ümmetinin birliğini ve otoritesini temsil eden hilafet müessesesinin kaldırılmasından sonra ümmetin yeniden birliğine, otoritesine, kimliğine ve değerlerine kavuşması için bir hareket başlatan İmam Hasan el-Benna 12 Şubat 1949 tarihinde 43 yaşında şehit edildi. Bu vesileyle geçtiğimiz 12 Şubat tarihi onun şehadetinin yetmişinci yıldönümüydü. 

İmam el-Benna’nın şehadetinin yetmişinci yıldönümü münasebetiyle 9 Şubat Cumartesi akşamı Davet ve Kardeşlik Vakfı tarafından İstanbul’da Ali Emiri Kültür Merkezi’nde “Ümmeti Uyandıran Şehid Hasan el-Benna” başlığıyla bir panel düzenlendi. 

Panel öncesinde Müslüman Kardeşler’in ileri gelenlerinden bazı önemli şahsiyetler protokol konuşmaları yaptılar. Konuşmalarda İmam el-Benna’nın mücadelesi ve başlattığı hareketin önemi üzerinde duruldu. Onun ümmetin yeniden birlik ve bütünlüğüne kavuşması, tekrar İslâm’ın hayata hakim olması için önemli bir faaliyet ve hareket başlattığına dikkat çektiler. Onun faaliyetinin sadece hayatın belli bir yönü ve alanı ile ilgili olmadığını, bütün alanlarını kapsadığını dolayısıyla onun davetinin şümûllu bir davet olduğunu vurguladılar. 

Yöneticiliğini benim yaptığım panelde üç konuşmacı vardı. Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın Başkanı Uzman Dr. Maruf Çelik konuşmasında Hasan el-Benna’nın davet metodolojisi üzerinde durdu. Onun davet ve düşüncelerini hayatın tümünü kapsayan temel ilkelerle sistematik bir hale getirdiğini, bu ilkelerde de İslam’ın insanlara sunduğu hayat nizamını temel aldığını vurguladı. Onun davet metodolojisinin hayatı bütün olarak ele aldığına ve hayatın her alanının İslam’a göre olması prensibine dayandığına dikkat çekti. 

Türkiye’deki İslamî camianın tecrübeli fikir adamlarından olan yazar Beşir Eryarsoy ise konuşmasında Hasan el-Benna’nın İslam dünyasına etkisi üzerinde durdu. Bu doğrultuda kendisinin gençlik yıllarında İmam Hasan el-Benna’nın fikirlerinden etkilenmesi tecrübelerinden de söz etti. Bilindiği üzere küresel emperyalizm ümmetin birliğini ve gücünü temsil eden otoriteyi ortadan kaldırmak için çaba sarf ederken bu ümmeti birbirinden kopuk küçük parçalara ayırmayı hedef almıştı. Bunun için etnik kimlikleri öne çıkaran ve ümmet bütünlüğünü reddeden akımların, ideolojilerin daha da yaygınlaşmasını sağlayacak kişilerin fikirlerini piyasaya sürmüştür. İmam Hasan el-Benna ise tam tersi bir şekilde Müslümanların bütünlüğü, tek bir ümmet olduğu gerçeği üzerinde durarak bu bütünlüğün fiiliyatta da sağlanması için mücadele etmiş, bu yönde fikirler geliştirmiştir. Bu doğrultuda yaptığı çalışmalardan dolayı fikirleri, onun yaşadığı dönemde İngiliz emperyalizminin çizmiş olduğu Mısır sınırları içinde kalmamış bütün İslâm âlemine yayılmıştır. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zihinleri işgal edilenler ülkenin tepesine çökerse! 21 Kasım 2024 | 143 Okunma Sudan’daki eşkıyalar siyonist eşkıyalarla yarışta! 16 Kasım 2024 | 278 Okunma Riyad Zirvesi ve bildirilerin gücü! 14 Kasım 2024 | 1.258 Okunma Dünyada değişen dengeler 09 Kasım 2024 | 43 Okunma En kötüden daha kötü ne olabilir? 08 Kasım 2024 | 128 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar