Adalet’te olağan bir istifaymış
Karar Gazetesi Yazarı Akif Beki’nin bugünkü (01.02.2022)’’ Adalet’te olağan bir istifaymış‘’ başlıklı yazısı.
Adalet Bakanı Gül, neden istifa etti?
İsmail Saymaz›ın Halk TV sitesinde yazdığına göre; bardağı taşıran görüş ayrılığı, Cumhurbaşkanlığındaki bir toplantıda ortaya çıkmış.
Konu, Osman Kavala’nın tutuklu mu, tutuksuz mu yargılanmaya devam edeceğiymiş.
Gül, Kavala ve benzeri siyasi davalarda prensip olarak tutuksuz yargılamadan yanaymış. AİHM ve Avrupa Konseyi kararlarına da hukuken hak verir mahiyette konuşmuş. Ters düşmemek gerektiğini savunmuş.
İpler orada kopmuş ama sözlü istifası kabul edilmemiş.
Daha sonra yazılı istifasını sunmuş ve İmamoğlu’nun MOBESE kayıtlarının sızdırılmasına tepki gibi de anlaşılan o son konuşmasını yapmış.
Bakan’ın, giderken verdiği son mesaj manidar bulunmuştu.
Özetle diyordu ki...
Bir: Sanık, yalnızca işlediği iddia edilen suçtan yargılanır, savunma hakkı kutsaldır, lehine olan deliller de iddianameye konur.
İki: Alakasız özel hayat bilgileriyse iddianameyle ifşa edilemez, hukuk bunu yasaklamıştır. Devlet yetkisiyle elde edilen mahrem bilgiler, devlete emanettir.
Üç: FETÖ›vari yöntem ve uygulamalara karşı teyakkuz halinde olmak ve bir daha yaşanmasına izin vermemek olmazsa olmazdır. Geçmişte hukuk, kumpaslara alet edildi diye tekrarı hoş görülemez, göz yumulamaz.
Geçmişte FETÖ, bu yetkiyi kötüye kullandı, onları da hatırlatıyordu. Usulsüz dinlemelerle, sahte veya yasadışı delil üreterek nasıl kumpaslar kurduklarını...
Kişilerin mahremini ve onurunu korumak devletin göreviydi, itibar sukastlarına ve lekelenmeme hakkının ihlaline müsaade edilemezdi. AK Parti, bu yönde düzenlemeler yapmıştı.
İstihbarat toplama yetkisi devlete, suçla mücadele amacıyla verilmişti. Mesaj, bu yetkinin kötüye kullanılmasından Bakan›ın duyduğu rahatsızlığı da yansıtıyordu.