Adın Mehmet ve idama karşısın diyelim
HANİ ‘Evet’ kampanyasında sözü idama getirip “Hans ne der, George ne der beni ilgilendirmez, ben Ahmet’e, Mehmet’e bakarım” diyor ya Cumhurbaşkanı Erdoğan...Diyelim ki adın Mehmet ve idama ‘Hayır’...
HANİ ‘Evet’ kampanyasında sözü idama getirip “Hans ne der, George ne der beni ilgilendirmez, ben Ahmet’e, Mehmet’e bakarım” diyor ya Cumhurbaşkanı Erdoğan...
Diyelim ki adın Mehmet ve idama ‘Hayır’ diyorsun.
Yanlış infazın geri dönüşü, adaletsizliğin telafisi olmadığı için bu cezayı istemiyorsun.
Hatta diyelim ki başkanlığa da bir o kadar sıcaksın. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idamı geri getirme vaadi kafanı karıştırıyor...
Hiç dert etme, sorunun çözümsüz değil.
Başkanlığa ‘Evet’, idama ‘Hayır’ diyebilirsin. İkisinin birbiriyle uzak yakın alakası yok.
İDAMA NİYET NEYE KISMET?
Odağının kaymasına izin vermezsen, yanılmazsın.
Unutma, oylayacağın paket idam vaadini içermiyor, yönetilme biçimini düzenliyor.
Bütün yapman gereken, dikkatini hangi modelle yönetilmek istediğine vermek.
Kafanı topla, bakışını teklifin içeriğine çevir, o maddelerde ne yazdığına yoğunlaş.
Başka bir şey konsantrasyonunu dağıtırsa netliği kaybeder, hedefi gözden kaçırırsın, odağınla birlikte oy’un da kayar, yerini bulmaz.
İdama niyet edip başka şeye oy kullanmış olursun.
SENİN DE AĞZIN YANMASIN
12 Eylül 2010’daki referandumda bu hataya ben düştüm.
Darbe Anayasası’nı değiştirmek için ‘Evet’ dediğimi zannediyordum.
Yüksek yargıdaki darbe düzenini yıkmak için...
Demokratik siyaset üzerindeki yargı vesayetini bitirmek için...