‘Adnan Hoca’ ve sol elle yemek
Diyanet-Sen, Adnan Oktar hakkında dün 81 ilde suç duyurusunda bulundu. “Ey Diyanet, sizin maaşlarınız kerhanelerden alınan paralarla ödeniyor” sözü, “Yüzyılın hakareti” olarak...
Diyanet-Sen, Adnan Oktar hakkında dün 81 ilde suç duyurusunda bulundu.
“Ey Diyanet, sizin maaşlarınız kerhanelerden alınan paralarla ödeniyor” sözü, “Yüzyılın hakareti” olarak tanımlandı.
Yalnız açıklamadaki “Gündeme damgasını vurdu” şeklindeki ifadeye takıldım.
Çünkü bundan yakınıldığı gün, gündeme damgasını vuran bir konu daha vardı, Diyanet’in “Sol elle şeytanlar yemek yer” fetvası...
Adnan Oktar, aynı gün bir AVM’de çıktı karşıma.
Gündeme damgasını vurmaktan gayet memnun, hali vakti pek yerinde, değmeyin gıcır keyfime edalarında dolaşıyordu. Hayır dolaşmıyordu, etrafında bir koruma ordusuyla afur tafur, rüzgar gibi geçiyordu.
Diyanet’le girdiği polemiğin, muhataplık düzeyini bir anda nasıl da yükselttiğinden emin olmanın tatmini, farkındalığı vardı üstünde.
Ama bu eşleşmeden Diyanet’in aynı hazzı almadığı anlaşılıyor.
Birlikte anılmak madem fena rahatsız edici, yan yana gelmekten madem şiddetle şikayetçi Diyanet, neden kapatmaz da sürdürür olayı, ne diye adamı gündemde tutmaya devam eder ki...
‘Reklamın iyisi kötüsü olmaz’ popülaritesiyle yaşadığı, gündeme geleyim de nasıl gelirsem geleyim diye can attığı her halinden belli birinin tam da istediği tepki değil midir bunlar?
Elinde ‘dile düşmek’ten başka sermayesi kalmayan bir şöhret budalasını kaale alarak konuşulup kendinden bahsettirmesine hizmet ettiğini nasıl görmez Diyanet?