Çadıra çadırla misilleme
BAŞIMIZDA iki bela vardı; ikisi de Türkiye'yi Batı'daki müttefikleriyle kafa kafaya getirmişti. Biri, AB’nin başkenti Brüksel’le tam düzelecekken bir hançer gibi aramıza saplanan PKK çadırı olayıdır....
BAŞIMIZDA iki bela vardı; ikisi de Türkiye'yi Batı'daki müttefikleriyle kafa kafaya getirmişti. Biri, AB’nin başkenti Brüksel’le tam düzelecekken bir hançer gibi aramıza saplanan PKK çadırı olayıdır. Diğeri ise ABD ile aramıza kara kedi gibi giren PYD faktörü. İkisinde de muhataplarımızı keskin bir tercihe zorladık. Ya bizi seçeceklerdi ya kanlı bir terör örgütünü. Ortası yoktu, taraflarını belli etmek zorundaydılar. Sonuçta yerden göğe haklı olduğumuz halde neredeyse stratejik müttefiklerimizi bir terör örgütüne kaybetme riskiyle karşılaştık. Kimseyi bize tercih etmediler elbette ama bizim tezlerimizi de tercih etmediler. Ne PYD’den ne çadırdan ne de bizden geçtiler. Menfaatler çakışmıyordu, yöntemler ve dinamikler örtüşmüyordu. Ne yaptık ne ettiysek... Brüksel’i, PKK çadırını tekrar kurdurmamaya; ABD’yi, PKK neyse PYD’nin de aynen onun gibi haza bir terör örgütü olduğuna ikna edemedik. Kaldırılan çadır tekrar kuruldu, ABD