Davutoğlu’na kapıyı gösterenlere bak!

Sen başdanışmanlık, dışişleri bakanlığı, başbakanlık ve genel başkanlık yapmış olacaksın. Ama partinin tutturduğu istikametle ilgili söz söyleme hakkın olmayacak. . .

Ağzını ikaz için açtığın anda, ‘emeği geçmiş bir dava büyüğü’ denmeyecek.

‘Belki hakkı söylüyordur, ola ki doğru yola çağırıyordur’ diye kulak verilmeyecek, dostça çaldığın kapı açılmayacak, aradığın muhatabı adresinde bulamayacaksın.

Parti yönetiminden çıt dahi çıkmayacak, kulaklarının üstüne yatacak, kaale almaz görünecekler. Hoşa gitmeyen her gelişme gibi, moda tabirle ‘yok hükmünde’ sayılacaksın, oralı olunmayacak.

Ya ne?

Ganimete üşüşen sağlamcı kerkenezlerden ses gelecek. Hani karşı tarafta durarak tehlikenin geçmesini bekleyen, ancak muktedir olduktan sonra iktidar trenine atlayan dünkü yanaşmalar var ya...Hazıra konanlar hani...     Hah, işte onlardan ağzının payını alacaksın.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Batı'da hakimler de varmış sivil toplum da 22 Kasım 2024 | 530 Okunma Öcalan ne anlasın bunlardan? 21 Kasım 2024 | 712 Okunma Ankara'nın kapalı kapıları ardında neler oluyor? 20 Kasım 2024 | 3.474 Okunma Savaş kapıdaysa hazırlık el kitabımız hani nerede? 19 Kasım 2024 | 589 Okunma Serdar Ortaç'a kıyamayan devlet baba yüreği 16 Kasım 2024 | 556 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar