Demirtaş’ı neden dinlemiyorlar?
SÖZ geçiremiyor dağdaki şeflere, lafını dinletemiyor Demirtaş. 'Amasız silah bırakma' çağrısı, Kandil'in sarp, yalçın kayalarına çarpıp geri döndü. Tepelerde mukim Kandil sakinlerinden Duran...
SÖZ geçiremiyor dağdaki şeflere, lafını dinletemiyor Demirtaş. 'Amasız silah bırakma' çağrısı, Kandil'in sarp, yalçın kayalarına çarpıp geri döndü.
Tepelerde mukim Kandil sakinlerinden Duran Kalkan, zarfını dahi açmadan mektubunu iade etti.
Diyor ki Demirtaş'a:
"Bazı siyasetçiler bize çağrı yapıyor, 'Kayıtsız şartsız mücadeleyi bırakın, teslim olun' diye. Nereye teslim olacağız? Siz ne yaptınız ki, bize çağrı yapıyorsunuz? Siyaset kurumu işledi, sorunları çözdü de PKK engel mi oldu? Demokratik çözüm iradesini PKK tanımadı mı?..."
Devamen diyor ki:
"HDP siyasette yeterince yaratıcı ve başarılı olamadı. Zayıf kaldı. Başkalarına çağrı yapıyorlar, ama kendileri neyi başardılar da çağrı yapıyorlar! Biraz gerçekçi olmaları lazım. Halkların, Kürt halkının temsilciliğini iyi yapmaları gerekli..."
HDP'nin sicil amiri gibi üstten konuşuyor. Asıl patronun kim olduğunu hatırlatır gibi, görev verir, had bildirir gibi tok bir sesle konuşuyor. Talim ve terbiye makamında oturur gibi...
Sıktıkları her kurşun, patlattıkları her bomba siyaseten HDP'yi de vuruyor. Bunu bilmezmiş gibi konuşuyor.
* * *
Kandil konusunda uyarmıştım. Örgüt egosu HDP'nin öne geçmesini, Demirtaş'ın parlayıp sivrilmesini çekemiyor diye.
Oradaki şeflerin, başka bir bildikleri var. Olaya 'benci' zaviyeden bakıyorlar, iç hâkimiyet mücadelesi olarak.