DSİ konuştu, Muğla Belediyesi ne dedi?
Dünkü "Fethiye denizi nasıl kurtulur" başlıklı yazıma, önce DSİ'den sonra da Muğla Büyükşehir Belediyesi'nden açıklama geldi. Hani şu çarpıklığa dikkat çekmiştim:
"Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum'un seçim vaadiymiş, hadi buyursunmuş da...
CHP'li Başkan Gürün ‘konu bende’ demiş, hadi halletsinmiş de...
Siyasi rakibi değil halkı, turizmi ve denizi cezalandırmak bu!
Körfez yosuna teslim, elden gitti gidiyor, turizm can derdinde, sorumlularsa 'kime yazar' tasasında..."
Fakat baştan belirtmeliyim; gelinen safhada iki taraf da kısır siyasi çekişmelere kurban etmeden 'cenazeyi kaldırma'ya bakıyor.
Şaşırtıcı biçimde, eleştirilmekten ya da haksızlığa uğramaktan şikayet etmediler, tepkili filan değillerdi. Epeydir görmeye hasret kaldığımız yapıcı bir tavır içinde, yazıma teşekkür bile ettiler, düşünün...
Medyaya yansıyan o birbirini zorda bırakma çalımlarından uzak, elini taşın altına koymaktan kaçmayan, suçu üstüne yıkacak bir günah keçisi aramayan, sorumluluğu başkasına atmayan, işbirliğine açık bir tutumla karşılaştım; nasıl şaşırmam!