‘Ertesi gün kabus’ senaryosu
Karar Gazetesi Yazarı Akif Beki'nin bugünkü (22.06.2022)''‘Ertesi gün kabus’ senaryosu'' başlıklı yazısı.
Refah Partisi adayı Erdoğan, İBB Başkanlığına seçilirse Türkiye, İran olacaktı.
Dış destekli irtica hortlayacak, laiklik elden gidecek, mini etekli kadınlar zorla çarşafa sokulacak, şeriat düzeniyle molla rejimi gelecekti.
Diğerleri laik düzenin partisiydi. Refah ise sadece dindarlara ayrımcılığı ve başörtüsü mağduriyetini bitirmeyecekti, düzeni değiştirecekti.
Korku senaryoları, Refah'ın dini söylemlerine dayandırılıyordu.
Fakat 'ertesi gün kabus' senaryosu, 1994'te işe yaramadı, Erdoğan kazandı.
İBB Başkanı Erdoğan, 1996'da "Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz" demişti.
2002 seçimlerinde yine kendi söylemi, Erdoğan'a ve AK Parti'ye karşı kullanıldı.
Seçimi kazanırsa demokrasi tramvayından ineceği, bunun son seçim olacağı korkusu körüklendi.
Erdoğan ve arkadaşları, Milli Görüş gömleğini çıkardıkları, laik devlet ve demokrasiyi içselleştirdikleri taahhüdüyle 2002'de yine de iktidara geldi.
Ertesi gün paranoyası, sonuna dek kaşındığı halde seçmeni o zaman da caydırmadı, değişim taleplerinin önünü kesmeye yetmedi.
Kurulu düzen kendini tüketip de değişim, kapıyı çalmaya görsün!
Pompalanan hiçbir korku, verilemeyen gelecek umutlarının ve giderilemeyen yarın endişesinin yerini tutmuyor.
'Ben gidersem öcü gelir' korkutmacası, AK Parti'ye karşı sökmemişti.
Şimdi AK Parti, aynı yöntemi muhalefete karşı deniyor.