Hayrettin Hoca’ya kızıp oy bozmayın
ÇOK haklısınız, eveti farz kılarak ‘yok artık’ dedirtti. Zorlama bir son dakika fetvasıydı, farkındayım. Ama siz yine de zıtlaşma uğruna niyetinizi bozmayın. İnadına tersini yapmak gibi...
ÇOK haklısınız, eveti farz kılarak ‘yok artık’ dedirtti.
Zorlama bir son dakika fetvasıydı, farkındayım. Ama siz yine de zıtlaşma uğruna niyetinizi bozmayın. İnadına tersini yapmak gibi dürtülere yenilmeyin. Kararınıza sadık kalın, onu da oylanacak metne bağlı tutun.
NEYİ OYLAMADIĞIMIZIN ÖRNEĞİ
Hayrettin Karaman’ın Yeni Şafak’taki yazısının başlığı “Neyi oyluyoruz”du.
Ama ‘Neyi oylamıyoruz’un kitabını yaz desen daha iyisi yazılamazdı.
Eminim Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da fazla gelmiştir.
Erdoğan bile endazeyi fena kaçıran bu destekten rahatsız olmuş, ‘İnsaf et hocam’demiştir.
Aynı günün akşamı, canlı yayında koyduğu ölçülerden çıkarıyorum. Sözleri, Hayrettin Hoca’ya haza cevap gibiydi.
ERDOĞAN’IN REDDİYESİNE UYUN, FETVAYA DEĞİL
“Biz kişileri konuşmuyoruz, sistemi konuşuyoruz” dedi...
“Faniler üzerine bir ülkeyi bina etmeye kalkarsanız batarsınız. Onun için baki olan bir sistem oluşturalım” dedi...
“Bu sistem, kim gelirse gelsin uyacağı sistem” dedi...
“Şuna bakmamız lazım. Tayyip Erdoğan tabu değil bir kuldur. Bugün var yarın yok” dedi...
“Tabuları yıkmamız lazım. Bunu yıkmazsak, bedelini ağır öderiz” dedi...
Zaten daha önce de “Bu sistemi şahsım için isteyecek kadar karaktersiz değilim”dememiş miydi?
Fanatizmin estirdiği tabulaştırma cereyanlarını durdurmadığını, rüzgâra kapılan Hoca’yı bile kesmediğini görmüş olmalı ki... Referanduma 2 gün kala tekrar uyarma gereği duydu.
ERDOĞAN’A RAĞMEN BİR ABARTMACILIK
Evete, Erdoğan’ın bile hoşlanmayacağı bir aşırı anlam yüklendiği gerçek mi, gerçek.
“Şahsımla alakası yok, ben gidiciyim, sistem değişikliği kalıcı, benimle ilişkilendirmeyin” diyen Erdoğandeğil mi? Ta kendisi...