Hoca'nın gidişi üzerine
AK Parti'ye hayırlı olsun;kendi beyanından anlıyoruz ki Davutoğlu bir sabah MKYK’da yetkilerine müdahale için gizli gizli toplanmış imzalarla karşılaştı, arkasından iş çevrilmişti, sarsıcı bir...
AK Parti'ye hayırlı olsun;
kendi beyanından anlıyoruz ki Davutoğlu bir sabah MKYK’da yetkilerine müdahale için gizli gizli toplanmış imzalarla karşılaştı, arkasından iş çevrilmişti, sarsıcı bir sürprizdi, bunu beklemiyordu, yoldan önce geldiğine inandığı yol arkadaşlığına yakıştıramadı, aralarındaki hukuka sığdıramadı, fakat krize çevrilirse de sıkıntı büyüyecekti, iç çekişmelerle partisinde ikilik ve çatlak çıkarılmasına fırsat verecek değildi, davasının zarar görmemesi için fedakârlık ona düşüyordu, ayrıca iç iktidar mücadelesi uğruna tek bir kalp bile kırmaya değmezdi, koltuklar zaten gelip geçici değil miydi, nesini koruyacaktı, hem sen-ben kavgasına mı tutuşacaktı, mevki makam hırsına mı yenik düşecekti, ucuz ayak oyunlarına mı prim yaptıracaktı, hakkını arayacak diye kayıkçı kavgasına mı kaptıracaktı, ona göre değildi, dost çalım çelmelerinin adamı da değildi, değerlerine uymazdı, nefsini ayaklarının altında çiğnerdi ama şahsiyetinden ödün vermek de olmazdı, en iyisi davasının selameti adına yutkunarak sineye çekmekti, fitne kapısını kapatmak için kendisine yakışanı yaptı, eskilerin tabiriyle ‘refik’ dediği yol arkadaşlarını değiştirmektense kendi konumunu değiştirdi, vakur bir duruşla genel başkanlığı ve başbakanlığı bırakıyor.
Uzun uzadıya tafsilatını okuyacak vakti olmayanlara, tek cümlede özeti budur.
Buradan sonrası ise sabrı ve zamanı olanlar için Davutoğlu’nun gidişine dair kişisel notlarımdır, bende uyandırdığı duygu ve izlenimlerdir.
Fena iş çıkarmadı Ahmet Davutoğlu.
Doğrusunu isterseniz beklentimin üstünde bir performans gösterdi. Hem genel başkanlıkta hem başbakanlıkta.
Epey göz doldurdu, içeride de dışarıda da.