İmamoğlu Mefisto'ya karşı

Karar Gazetesi Yazarı Akif Beki'nin bugünkü (05.01.2022)'' İmamoğlu Mefisto'ya karşı'' başlıklı yazısı.

Basın toplantısı için Saraçhane'ye gittiğimde İmamoğlu, saatini beklemeden konuşmaya başlamıştı bile. Kabına sığmıyor.

İyi hazırlanmıştı, konuşması video ve görsel materyalle desteklenmişti.

Soylu'nun; birbirini çürüten açıklamalarını da dinletti, suçlamalarını çürüten resmi belgeleri de ekrana yansıttı. Lahavle çekerek.

İBB'ye açılan terörle iltisaklı personel soruşturmasındaki çelişki ve tutarsızlıkları, bir kez daha sergiledi. Yeni bilgi ve belgeler kullanarak, çarpıcı bir sunumla...

İçişleri Bakanı Soylu, ismen örnekler vermişti. Durumlarını tek tek gösterdi. Biri, belediyede hiç bulunamamış. Birinin güvenlik soruşturması, önce olumsuz sonra olumlu sonuçlanmış. Diğerlerininse adli sicil kayıtları 'temiz' çıkmış, hem de 'kamuda çalışma' kriterlerine göre.

Meğer AK Parti belediyelerine de 'sakıncalı personel' yazıları gönderilmiş; hangileri, ifşa etti. Peki onlara da bir terör soruşturması açıldı mı diye sordu.

Aynı süreçte yazıyla, CHP'li İzmir Büyükşehir'den 15 sakıncalı personeli çıkarması istenmiş. İBB'den niçin istenmedi? İşlem yapmak için İmamoğlu kendisi istedi, tespit edildiği söylenen isimler yine verilmedi. İçişleri, neden ısrarla İBB'den sakladı? Soylu, işten çıkarma yetkisi varken niye kullanmadı?

İmamoğlu, bu çelişkiyi de özel olarak hedef seçilmesine bağladı, altında tuzak aradı.


Ve terör örgütü yöneticiliğinden sabıka kaydına rağmen AK Parti zamanında İBB'ye alınanları hatırlattı.

İBB Başkanı ve yöneticileri, arşiv araştırması yasakken araştırmadan personel almakla da suçlanıyor. Oysa AK Partili Mevlüt Uysal ile Vali Yerlikaya döneminde, zorunluyken bile arşiv araştırması yapmadan binlerce kişi alınmış. Onlar da soruşturulacak mıydı?

İmamoğlu, bir saat kadar özetle bunlara mercek tuttu. Sonra bir saat de soruları aldı.

Soylu'nun yanı sıra Adalet Bakanı Bozdağ'a yüklendi. Müfettişin partizanlığından girdi, hakimle ilgili şayialardan çıktı.


'Ahmak davası'yla ilgili, karar duruşmasından evvel Beştepe'de bir zirve toplandığı haberi sızmıştı. Ne doğrulandı, ne yalanlandı. Doğruysa skandaldı. İmamoğlu; yargının sopalaştırıldığı, hukukun siyasete alet edildiği bir "kara leke" diye eleştirdi. Neden sessiz kalındığını sorguladı.

İlk basın toplantısı üzerine iki şeye dikkat çekmiştim.

Bir, terörle mücadelede elekten deve geçtiyse sorumlusu İmamoğlu muydu? Kim yakalayacaktı? İçişleri, bir yıldır ne duruyordu?

İki, suçlamalar doğruysa görev ihmal edilmiş de itiraf ediliyormuş gibi olmuyor muydu?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Batı'da hakimler de varmış sivil toplum da 22 Kasım 2024 | 0 Okunma Öcalan ne anlasın bunlardan? 21 Kasım 2024 | 699 Okunma Ankara'nın kapalı kapıları ardında neler oluyor? 20 Kasım 2024 | 3.468 Okunma Savaş kapıdaysa hazırlık el kitabımız hani nerede? 19 Kasım 2024 | 588 Okunma Serdar Ortaç'a kıyamayan devlet baba yüreği 16 Kasım 2024 | 556 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar