İmamoğlu nereye koşuyor?
Karar Gazetesi Yazarı Akif Beki'nin bugünkü (05.05.2022)''İmamoğlu nereye koşuyor?'' başlıklı yazısı.
Bayramda Trabzon’dan kalktı, İyidere’den girip Fındıklı’dan çıkarak bir günde ilçe ilçe Rize’nin içinden geçti.
Hız kesmeden Artvin’e bağlı Hopa, Arhavi üstünden sınır ilçesi Kemalpaşa’ya kadar gitti.
Her durakta da canlı bir ilgi, alaka gördü. Kalabalıklara seslendi.
Duyuru afişleri sökülmüştü, ‘geleceği varsa göreceği de var, bizden olmayanı buralarda dolaştırmazlar’ gözdağları bile verilmişti.
Havada provokasyon kokusu vardı.
Ama olağan bir iki tepki dışında gerginlik, tatsızlık yaşanmadı. Yuhalama dahi...
Aleyhindeki kışkırtıcı karalama ve dolduruşlar işe yaramadı.
İktidar cenahının düşünmesi gereken bir numaralı soru şu: Karşı kampanya, neden inandırıcı ve etkili olamadı?
AK Parti, 2017’de kendi büyükşehir belediye başkanlarını, FETÖ bağlantısı ve yolsuzluk zannı altında bırakan imalarla istifaya zorlamıştı. Bu suçlamalardan dava açılıp yargılatılansa olmamıştı.
Muhalefete karşı kullanılan yolsuzluk ve terör suçlamaları etkili olamıyorsa, aynı sopanın iç tasfiyelerde de fütursuzca kullanılmş olmasının payı yok mu?
En ciddi suçlamalar siyasete alet edilerek yıpratılıp sulandırılınca, bir inandırıcılıkları kalmadı.
Neticede İmamoğlu, ‘girilmez kale’ demeden afişlerinin sokulmadığı yerlere girdi, heyacan uyandırmayı da başardı.
Kendisi reddetse de İmamoğlu’nun adaylık kervanı yola çıktı diye yorumlandı.
Neyin rüzgarıydı bu?
Günün sonunda Kemalpaşa’dan Trabzon’a dönerken otobüste konuştuk.
Altılı Masa’ya ağırlığını mı koymak istiyor, arkasına halk desteği alarak baskı mı yapıyordu?
“Bu yalnız siyasetin işi değil, milletin işi” söylemini tekrarlayarak cevap verdi.
CHP’li olduğunu, tabiatıyla Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun adaylığının kendi beklentisi de olduğunu yineledi.
Her defasında söylediği gibi “Altılı Masa’nın en önde koşacak neferiyim” dedi.
İsimler yerine sürecin doğru tanımlanmasının önemini vurgulamaya devam etti.
Fakat “şimdi böyle bir ortamda bunu altı siyasi parti çözsün, biz de seyredelim. böyle bir şey yok” tarzı mesajlar da sıkıştırdı cümle aralarına.
Artık kim, ne anlarsa!...
Belirlenecek adayda seçim kazandırma vasfı aramakla kalmıyor. Sonrasında başarılı olmasının da izlenecek sürece bağlı olduğunu söylüyor.
“Süreçler iyi oturtulmadığı zaman, sonrası sıkıntılı bir dönem olabilir” diye uyarıyor.
“O bağlamda, sürecin olgunlaşmasında toplumun dinamiklerinin de devrede olması gerektiğini” savunuyor.
Karadeniz çıkarmasını, Kılıçdaroğlu’na 3 kez detaylarıyla anlattığını, partisine rağmen ve başına buyruk hareket etmediğini de ekliyor.
Bayramda Trabzon’dan kalktı, İyidere’den girip Fındıklı’dan çıkarak bir günde ilçe ilçe Rize’nin içinden geçti.
Hız kesmeden Artvin’e bağlı Hopa, Arhavi üstünden sınır ilçesi Kemalpaşa’ya kadar gitti.
Her durakta da canlı bir ilgi, alaka gördü. Kalabalıklara seslendi.
Duyuru afişleri sökülmüştü, ‘geleceği varsa göreceği de var, bizden olmayanı buralarda dolaştırmazlar’ gözdağları bile verilmişti.
Havada provokasyon kokusu vardı.