O yılların hesabını kim verecek?
EZELİ sorunumuz, yargı kararlarındaki keyfilikler, yargılamayı başlı başına bir cezalandırmaya dönüştüren uzun tutukluluklar... Ve Ergenekon davasının dalgaları arasında 4 buçuk yıl tutuklu...
EZELİ sorunumuz, yargı kararlarındaki keyfilikler, yargılamayı başlı başına bir cezalandırmaya dönüştüren uzun tutukluluklar...
Ve Ergenekon davasının dalgaları arasında 4 buçuk yıl tutuklu yargılanan Dursun Çiçek’in bu konuda bir önerisi var. Kulak vermeye değer.
***
Önce tartışmanın mazisi nedir, zemin tespiti yapalım.
Kanuni yetkisini aşmak veya kötüye kullanmakla suçlanan, Genel Kurmay başkanı bile olsa yakasına yapışılıyor...
Görev kusuru işleyen veya ihmaliyle canın, malın, hak ve hürriyetin zarar görmesine sebebiyet veren emniyet müdürü de olsa kendisini hâkim karşısında buluyor...
En kudretli memurlara, en nüfuzlu devlet gibi zatlara bile yeri geldiğinde yanlış karar ve uygulamalarının bedeli neyse çatır çatır ödetilebiliyor...
Peki ama takdir yetkisini kötüye kullanan, adliye sarayının kralı azametli bir yargıçsa ne olacak?
Kararında isabetsiz çıkan yargıç, mesela imzaladığı tutuklama emri hatalıysa mağdur ettiği Can Dündar ve Erdem Gül’le nasıl mahsuplaşacak?
***
Kadim bir tartışma bu.
CHP milletvekili Dursun Çiçek, Can Dündar’la Erdem Gül’ü ziyareti sonrası Silivri Cezaevi önünde tartışmayı yeniden açtı.