Öcalan isteneni verdi de istediğini alacak mı?
Dün akşam saatler 17.00'a yaklaşırken son DEM heyeti İmralı'dan dönmüş, alkış ve zılgıtlar arasında Taksim'deki otele giriyorlardı.İçerideyse bir gazeteci ordusu tarafından karşılandılar. 300...
Dün akşam saatler 17.00'a yaklaşırken son DEM heyeti İmralı'dan dönmüş, alkış ve zılgıtlar arasında Taksim'deki otele giriyorlardı.
İçerideyse bir gazeteci ordusu tarafından karşılandılar. 300 gazeteci vardı, deniyor.
İktidar medyası dahil, TV'ler canlı yayına hazırdı. Diyarbakır ve Van'da dev ekranlar kurdurulmamış, yine de kalabalıkların toplandığı aktarılıyor.
Heyetin değişmez ikilisi Sırrı Süreyya Önder'le Pervin Buldan'a İmralı'da bu kez Ahmet Türk'le DEM Eş Genel Başkanları Bakırhan ve Hatimoğulları da eşlik ediyordu.
"Asrın Çağrısı" olacaktı. Çağrının ismi bile konmuştu: "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı".
Nefesleri tutmaya değerdi öyleyse. Fakat öyle miydi, içinden ne çıkacaktı?