Şahsı, zat-ı devletleri ve adeta

Karar Gazetesi Yazarı Akif Beki'nin bugünkü (12.11.2022)''Şahsı, zat-ı devletleri ve adeta'' başlıklı yazısı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı tanıtımında demişti ki:

"Ülkemizdeki her bir ferdin, şahsımı ve siyasetimi takdir etmeme hakkı elbette vardır."

Hatırlatma sebebim, öyleyse fırıncı Kolivar'ın niye Silivri'de olduğunu sormak değil.

Erdoğan'ın, "ben" yerine kendisinden "şahsım" diye bahsettiği son örneklerden olduğu için buraya aldım.

Önceki gün, Rusya'nın tahıl koridoru anlaşmasına nasıl geri döndüğünü cevaplıyordu. Şahsi rolünü, "şahsım" tabirini kullanmadan anlattı halbuki.

Şöyle:

"Bu bir lider siyasetidir. Sayın Putin'le gereğini yaptık. Birbirimize olan özgüven olmasa bu adımı atamayız. Bugüne kadar böyle yürüdü."

Görüldüğü üzere şahsileştiriyor, kişisel ilişkiyle bunu sağladığını söylüyor. Fakat "şahsım" demeden.

Putin; Rus gemisini Ukrayna vurduğu için çekildiği anlaşmaya, şahsi hatıra binaen dönmüş.

Diyebilirsiniz ki; madem Putin o kadar hatır sayıyor, dostunu kırmamak için öfkesini, gururunu bir kenara bırakıp can kayıplarını bile sineye çekiyor. Tahıl anlaşmasına dönmesi, blöfü tutmadığından ya da başka hesaptan değil...

Öyleyse iktidarın, Rusya'yla borç ertelemesi ve indirim görüşmeleri niye uzadıkça uzadı? Aynı hatırı, kendisi için de araya koyup doğal gazda istediğini alsa ya?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Çalmasını bilmeyen fakirle zengin düşmanlığı 05 Nisan 2025 | 542 Okunma Boykot başarısızsa niye bu suçlama? 04 Nisan 2025 | 477 Okunma Boykotçular marjinal değil miydi? 03 Nisan 2025 | 316 Okunma Bayram sahnesinde ölümün bize bıraktığı keder 01 Nisan 2025 | 293 Okunma Geçen bayram da gündem CHP'ymiş 29 Mart 2025 | 162 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu