Seçimin kaderi Nobel’de değil geçimde
Karar Gazetesi Yazarı Akif Beki'nin bugünkü (01.04.2022)''Seçimin kaderi Nobel’de değil geçimde'' başlıklı yazısı.
Ne Kıbrıs fatihliği ne de Öcalan’ı Türkiye’ye getirtmesi, Ecevit’i iktidarda tutmaya yetti.
Başbakan olarak girdiği 2002 seçimlerinde, ekonomik krize yenildi ve partisi Meclis’e giremedi, baraj altında kaldı.
Oysa Öcalan’ı çok değil, sadece 3 yıl önce yakalatıp getirtmişti.
Rusya-Ukrayna görüşmelerinin Türkiye’ye taşınması, iktidar medyasını coşturdu. Ne coşturması, bazılarını havalara uçurdu.
Tarafları barıştırırsa Erdoğan’ın önünde kimsenin duramayacağı, değil 6, 60 muhalefet lideri bir olup karşısına çıksa dahi kaybedecekleri balonlarını şişiren mi ararsınız...
Erdoğan’ı, şimdiden Nobel kazananı ilan eden mi...
Ortada henüz sağlanmış bir barış yok ama iktidar medyası, ödülünü almış da paylaşamıyor, nereye koyacağını bilemiyor.
Bekleseler, suyunu çıkarmasalar, barış sağlandığında kredisi, zaten sahibini bulacak. Emeği geçen herkes gibi, Erdoğan da katkısı nispetinde hak ettiği payeyi alacak.
Fakat bekleyemiyorlar, üstün başarı ödülünü bir an önce alıp iç siyasette popülizme alet etmek için sabırsızlanıyorlar.
Ödüle kitlendikleri için de Türkiye’nin halihazırdaki rolünü, olduğundan farklı göstererek abartıyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, arabuluculuk rolümüzün bulunmadığını söyledi.
Barış görüşmelerine ev sahipliği yapmak da az şey değil. Hem İstanbul’a çok yakışır hem de barışa hizmeti kim temenni etmez!
Fakat ev sahipliği rolü, iktidar amigolarını kesmiyor.