Solun kurbanla barışması
HALKEVLERİ'nin kurban derisi toplama işine girdiğini görmek beni sevindirdi. Solun en antipatik bayramıdır çünkü kurban. Haksızlık etmeyelim, sol fikriyatımızın genelde dinle de, dini bayramlarla da arası iyi...
HALKEVLERİ'nin kurban derisi toplama işine girdiğini görmek beni sevindirdi. Solun en antipatik bayramıdır çünkü kurban.
Haksızlık etmeyelim, sol fikriyatımızın genelde dinle de, dini bayramlarla da arası iyi değildir. Ama özellikle Kurban Bayramı'yla arası çok daha açıktır.
Tersi olmalı değil miydi oysa?
Yardımlaşma, dayanışma, paylaşımcılık, sosyal adaletçilik bakımından sosyalist ideallere en yatkın bayramdır. Yine de oldum olası kurbanın her şeyinden kıl kapar solumuz.
Hayvan boğazlama ritüeline barbarca bir katliam olarak bakma eğilimindedir.
Kesimin yol açtığı kirlilikten şikâyet eder.
Kurban etinin dağıtılma biçiminden hoşlanmaz.
Özellikle de kurban derisindeki paylaşım kavgasına ciddi alerjisi vardır.
Cami yapma ve yaşatma derneklerinin, Kuran kurslarının, dini vakıfların, cemaat ve tarikatların, kısaca 'irtica ve yobazlık' diye bildiği ne varsa hepsinin başta gelen geçim kaynaklarından biri saydığı için.
Kurban derisi toplamada Türk Hava Kurumu'nun tekel olmasını, başka kimsenin legal yoldan makbuz karşılığı deri toplayamamasını yıllarca bu nedenle desteklemiştir sol kesimler.
Kurban Bayramı'na İslam karşıtlığından değil de hümanist bilinçle, hayvanseverlik hisleriyle, çevreci hassasiyetlerle mesafe koyuyor görünürken... Kurban derisine de laikliğe sahip çıkma şuuru, rejim elden gitmesin duyarlılığı ve diğer klişe kaygılarla yaklaşmışlardır.
Şimdi ilk kez Halkevleri örneğinde önyargılarını kırıyor sol, bir gelir kalemi olarak ele alıyor kurbanı ve deri pazarına yelken açıyor.
Nafile bir istismar teşebbüsü diye küçümseyenler, yadırgayanlar, rahatsızlık duyanlar çıktı. Ben teşvik edilmesi gereken olumlu bir gelişme, doğru yönde küçümsenemeyecek bir ilerleme olarak değerlendirmek taraftarıyım.