Türkiye Yüzyılı’na market ararken
Karar Gazetesi Yazarı Akif Beki'nin bugünkü (07.12.2022)''Türkiye Yüzyılı’na market ararken'' başlıklı yazısı.
Azerbaycan’dan 1, Suud’dan 5, Rusya ve Katar’dan 10’ar milyar dolar emanet parayla Türkiye Yüzyılı mı başlar?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eriyen Merkez Bankası rezervlerini nasıl toparladıklarını anlatmıştı. Dost ülkelerin destekleriyleydi.
Hem sağdan, soldan borç parayla ayakta duruyoruz hem de dünya artık bizden sorulacak, Türkiye Yüzyılı’nı başlatıyoruz; öyle mi?
Havsalam almamıştı.
El, kendi parasıyla dünyaya ağalık ettirir miydi bize? Sağdıç emeği gibi karşılıksız destek verir miydi?
Oysa “Türkiye Yüzyılı böyle mi başlar” derken yanlış soruya takılmışım. Başladı bile.
Bu emanet rezervleri Bay Kemal toplasa; para alan, muhakkak emir de alıyor olurdu. AK Parti ve Erdoğan alınca borç, yiğidin kamçısı...
Türkiye Yüzyılı böyle başlar başlamasına da nerede duracağı, nasıl biteceği belli olur mu? Asıl soru bu olmalıymış.
Daha dakika bir, devrimizin başında ucuz market kavgasına tutuşmamıza bakılırsa uzun bir yüzyıl olacak, sonu zor gelecek bu gidişle.
Tarım Kredi Marketleri, üç harflilerden daha pahalı ve zararına satıyor. Üç harfli marketlerse daha ucuz ve kâr koyarak satıyor.
Fakat bize Tarım Kredi Marketleri değil, üç harfliler tartıştırılıyor.
Tarım Kredi Marketlerinin zararı da dönüp dolaşıp bizden çıkacak üstelik.
Yine de tepki, enflasyondan sorumlu tutulmayı reddeden üç harflilere yönlendiriliyor. Onlar batırılmak, kapatılmak isteniyor. Suçları, iktidar yerine sorumluluğu üstlenmemek.
Pahalılığın, enflasyonun, toplanan borçların, ekonomik başarısızlıkların altına süpürüleceği bir halı aranıyor demek.
Türkiye Yüzyılı’nın göz boyayarak şahlanması için, galiba bazı şeylerin acilen görünmez kılınması lazım.