Manşetlerin efendisi!

Devasa bir medya grubu olan Doğan Medya el değiştirdi ve Demirören grubuna satıldı. Medya imparatorluğunun yeni sahibi Demirören ailesi oldu.Medya “İstanbul sermayesi” içinde el değiştirdi. Umarız yeni dönemde...

Devasa bir medya grubu olan Doğan Medya el değiştirdi ve Demirören grubuna satıldı. Medya imparatorluğunun yeni sahibi Demirören ailesi oldu.

Medya “İstanbul sermayesi” içinde el değiştirdi. Umarız yeni dönemde manşetlerle iktidar kurma ve düşürme dönemi de böylece son bulur. Burada bir başka kritik nokta, ucu İsrail’e kadar uzanan bir enformasyon ve medya ağının yeni dönemde nasıl yapılandırılacağı. Geçmiş dönemde Doğan’ın büyük ortaklarından birisi Siyonist Alman medya devi bir şirketti. Şimdi yeni dönemde umarız bu tip ortaklıklar son bulur ve “iliştirilmiş gazeteciler” bu yapıdan bir bir temizlenir. Türk basınında CİA ve Mossad’a hizmet eden gazeteci beyaz Türkler sorununun, yeni dönemde ortadan kalkacağını ümit ediyoruz. Yine umulur ki 28 Şubat gibi darbelerde derin bir güç olarak boy gösteren ve karanlık ilişkiler ağında yerini almış, asker, sermaye, medya, bürokrasi dörtlüsünün önemli bir şıkkı sistemden elenmiş olsun.

Ne yazık ki Türkiye’de askeri darbeleri tezgahlayan baş aktörlerden birisi de medyadır. Bu açıdan Aydın Doğan, Ertuğrul Özkök, Emin Çölaşan gibi 28 Şubat’ın sivil ayağını oluşturan zevatın mahkemelerde tek tek hesap vermeleri gerekir. Yine temenni edelim ki, milletin varlığının ve bağımsızlığının önünde duran bu karanlık güçlerin dönemi bu vesileyle sona ermiş olsun. Erken yorumlarda bulunarak “bir imparatorluğun sonudur bu, önümüzden büyük bir engel kalktı” diyerek sevinmek için henüz çok erken. Büyük bir medya gücü sadece el değiştirdi. Bu değişim bir saray müdahalesi ile gerçekleşmemiş olabilir. Muhalif sesler buradan bir Erdoğan’ı yalnızlaştırma operasyonu planlamak üzere harekete geçebilirler. Aydın Doğan’ın klasik konumu göz alındığında bazı karanlık güçler, “İşte muhalif medya da susturuldu, bu adam iyice diktatörleşiyor, Saddamlaşıyor” projesi üzerinde çalışıyor olabilirler. Buna dikkat etmek lazım. Yani medyanın el değiştirmesi eğer küreselcilerle Avrupacılar arasındaki kavganın bir yansıması ise, Aydın Doğan’lı günleri aratacak tersinden gelişmeler söz konusu olabilir. Bu noktaya özellikle Sarayın çok dikkat etmesi lazım. Aydın Doğan bitti diyerek sevinmek için henüz çok erken!

***

Türkiye’nin meşhur dolandırıcıları kimlerdi?

Eve gelen gazetelerin üzerine uzanıp reklam sayfalarındaki ilanı görüp, okuma yazma bilmediğim halde logosundan tanıyıp “anne bak Banker Kastelli” dediğim yıllarda, Çiftlik Bank’ın Tosuncuğunun meslekte atası, büyük sihirbaz Kastelli, milli gelirin 70 milyon dolar olduğu yıllarda milletten 100 milyar parayı toplayıp kayıplara karışmıştı. Ondan bir süre evvel İstanbul Üniversitesi’nin bahçesinden, Beyoğlu’ndaki tramvaydan İstanbul’a yeni gelen saf vatandaşlara hisse satan ya da kamu mallarından kiralama yapan bir Sülün Osman vardı. İlginç bir şekilde bu Sülün Osman, sempatik tavırlarıyla o dönem sevilen bir adamdı. Hatta cezaevinde yattığı günlerde “alınteri ile kazanmak(!)” isimli bir konferans dahi veren bu adam, bence bugünkü masum suratlı dolandırıcıların esas babası, atasıdır. Çünkü adam, suret-i haktan gözükerek yapmış bu işi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Karşılıksız aşk ve siyasetin sitcom’u 01 Ağustos 2020 | 218 Okunma Bu zamana kadar neredeydiniz? 30 Ağustos 2018 | 153 Okunma Memlekete Dolar, Euro, Yuan, Ruble, Dinar Akıtacaksak 22 Ağustos 2018 | 7.097 Okunma Sarışın Şeytan (D.T) ve Ortakları: 'M.L, M.S, G.S' 15 Ağustos 2018 | 5.213 Okunma Aptal ABD ve Aptal Uşakları! 08 Ağustos 2018 | 242 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar