Vize Meselesinde ABD Haklı!
John Bass’a yeteri kadar kibar davrandığımız ve 15 Temmuz sürecinden sonra “hey yankee go home” diyemediğimiz için ABD haklı. Bu “go home” zannederim İngilizce’de bizim Türkçe’deki...
John Bass’a yeteri kadar kibar davrandığımız ve 15 Temmuz sürecinden sonra “hey yankee go home” diyemediğimiz için ABD haklı. Bu “go home” zannederim İngilizce’de bizim Türkçe’deki “…tir git” benzeri bir sesleniş! Evet, çok kibar bir çağrı değil ama, diplomasinin nazik dili kullanılarak yani bu “go home” biraz yumuşatılarak “ey darbenin baş aktörü, şeref denilen kavramdan nasiplenememiş gavurun dölü, hâla utanmadan burada durabiliyor musun?” dememiz icap ederdi. Diyemedik, onun için ABD son derece haklı, vize uygulamasını askıya almakla!
Bir de ABD şundan dolayı haklı; 15 Temmuz darbe sürecinde darbeye bizzat katılan Fetöşik yılanları elçilik binalarında saklayıp, sonrasında incirlikten Amerikan uçaklarıyla paketleyip ABD’ye kaçırdıkları için haklılar! Eee diplomatik dokunulmazlıkları var ya beylerin, aracını arayamazsın, kançılaryasını arayamazsın, uçağını arayamazsın, alır götürür darbeci itleri ruhun duymaz! Bir Amerikalı diplomata sormuşlar; neden ABD’de askeri darbe olmuyor diye… Şöyle cevap vermiş: “Çünkü ABD’de Amerikan büyükelçiliği yok! Ama Türkiye’de var. Onun için 60, 72, 80 ihtilallerinde Amerikan parmağı var! Onun için 28 Şubat’ta İsrail ve Amerikan parmağı var!
Bu Bass denilen adama “Basstır git” denmedikçe içimdeki gıcıklanma tüm ateşiyle devam edecek! Gavura, “Gavur gevurluğunu bil, edebinle otur, yoksa seni de paketler yollarız” diyebilecek cesarete ve güce ulaşıncaya kadar bu işler böylece devam eder gider! Ama ABD şunu unutmasın ki, bütün bu yaptıklarıyla sadece kendi ayaklarına sıkıyor! Taa Atlantiğin ötesindeki büyük şeytan ABD’ye Türkiye ihtiyaç duymaz belki ama nice uygarlıkları, nice askeri birlikleri, nice devletleri, nice muktedirleri, zalimleri ve hainleri yutmuş ve adına kimi zaman belki de haklı olarak “bataklık” denilen Ortadoğu bir gün gelir sizi de yutar! Kendi ellerinizle kendinizi ateşe atıyor, kendi ayaklarınıza kurşun sıkıyorsunuz! Bu ülkenin milli ve şuurlu evlatları hâla var ve hâla sizin ateşinizi söndürecek kudrete sahipler. O adını “cihatçı” koyduğunuz, normal şartlar altında Allah korkusundan bir karıncayı dahi incitmeyecek ama vatanı, milleti, inancı, namusu söz konusu olduğunda dünyayı yakmaya hazır yiğitler nasıl ki Alparslan’ın ordusunda nefer olup Anadolu’ya girdilerse, nasıl ki İstanbul’un fethinde Bizans’ın bağrına hançeri sapladılarsa, nasıl ki Haçlı itlerini geldikleri yerlere cesetler halinde geri yollayıp püskürttülerse bir gün sizi de taa can evinizden hançerlerler, farkında olmazsınız!
Silkinin de kendinize gelin. Eyy büyük dost ve müttefiğimiz; biz sizsiz pekala yaparız da sizin bize ihtiyacınız olduğu bal gibi ortada! Aklınızı başınıza devşirin, oyun oynamaktan vazgeçin! Nice hegemon güçler tarihin karanlık delhizlerine bu topraklarda gömüldü, gerekirse sizi de gömmekten imtina etmeyeceğimizi bilesiniz! Ayrıca dün Bass tarafından yapılan ve basına servis edilen, “demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü kokan”(!) basın açıklamasını da rulo şekline getirip uygun yerlerine monte etmiş bulunan tüm Amerikan resmi yetkililerini de şimdiden bu nazik, diplomatik tavırları için tebrik ediyor, büyük Türk milleti adına içten teşekkürlerimi arz ediyorum!
***
Batı bizi salak mı zannediyor!