Biz ne ara mı bu hale geldik
Geldiğimiz durum malum. Taciz, sarkıntılık, tecavüz; gırla. Hatta kendi çocuklarını bile taciz edenler...İşte bazı siyasetçilerimiz bu duruma pek şaşırıyor ve hayretle “Biz ne ara bu hale geldik”...
Geldiğimiz durum malum. Taciz, sarkıntılık, tecavüz; gırla. Hatta kendi çocuklarını bile taciz edenler...
İşte bazı siyasetçilerimiz bu duruma pek şaşırıyor ve hayretle “Biz ne ara bu hale geldik” diye soruyorlar.
Çok oldu sayın vekillerimiz, çok oldu! Bakın bir meslektaşımız, CNN Türk’ten Büşra Sanay sizlerin yeni yeni duyup şaşırdığı konuyu araştırıp kitap bile yaptı. Kitabın ismi çok sarsıcı: “Kardeşini Doğurmak- Türkiye’de ensest gerçeği.”
O yüzden soruyu değiştirip “Biz ne ara bu hale geldik” yerine “İnsanımız bu hale gelirken biz ne yapıyorduk” deseniz daha iyi olmaz mı?
Hayvan sevgisizliği
Bir tarafta bir çiçeğin kuruyup gitmesi, bir ağacın kesilmesi karşısında karalar bağlayanlar... Diğer tarafta “ağzı var dili yok” dediğimiz hayvanlara eziyet edenler, insanları katledenler... Ne büyük bir yelpaze var şu insanda.
İnsanlara karşı işlenen suçları cezalandıran bir hukuk sistemi var da, ya şu gariban hayvanlar.
Araçların arkasına bağlanıp koşturulan, koşacak mecali kalmayınca yerde sürüklenen köpekler... İşkence edilerek sakat bırakılan köpekler, kediler...
Ne oldu, hani sokak hayvanlarına işkence edenlere hapis cezası geliyordu.
Bırakın hapis ya da para cezasını. Bir canlıya işkence veya kötü muamele etmek insanlığa sığan bir davranış olabilir mi? “Ben yaparım, ben insan değilim” diyorsa birileri, işte onlara da hukuk gerekeni yapmalı; yapmalı da o hukuki adım atılabilirse...