Enflasyonda ezber bozuluyor
Ezberi bozan Türk parasında giderek hızlanan değer kaybı. 2018-2020 dönemini kapsayan orta vadeli programa göre bu yılın tümündeki ortalama dolar kuru 3.73 olacaktı. Oysa daha yılın iki buçuk ayı geride kaldı ve...
Ezberi bozan Türk parasında giderek hızlanan değer kaybı. 2018-2020 dönemini kapsayan orta vadeli programa göre bu yılın tümündeki ortalama dolar kuru 3.73 olacaktı. Oysa daha yılın iki buçuk ayı geride kaldı ve ortalama kur 3.79’a yükseldi. Dolar dün 3.94’ü de aştı.
İyimser bakarak bu düzeyin kalıcı olmayacağını ve 3.94’ün altına inileceğini varsayalım. Dolar 3.90’a gerilese ve yıl sonuna kadar bu düzeyde seyretse 2018’in ortalaması 3.88 olacak. Kuşkusuz kur önümüzdeki dönemde daha da gerileyebilir, ama tam tersine artışın hızlanması riski de var.
Şimdi, yılın tümünde ortalama olarak 3.73 düzeyinde öngördüğümüz dolar kuru, örneğin 3.88 olarak gerçekleşirse bunun enflasyonu olumsuz etkilemeyeceği söylenebilir mi? Hele hele kur artışı daha da hızlanır ve ortalama 3.88’in çok üstüne çıkarsa?
Petrolde yüzde 26 artış
Kur artışının etkisine bir örnek... Orta vadeli programda bu yılın ortalama petrol fiyatı varil başına 54.5 dolar olarak öngörülmüştü. Merkez Bankası ise ocak ayında yayımladığı yılın ilk enflasyon raporunda petrol fiyatına ilişkin 2018 tahminini 66 dolar olarak açıkladı. Nitekim petrol son dönemde bu dolayda işlem görüyor.
Kaba bir hesap yapalım. 2018 yılı TÜFE artışı orta vadeli programa yüzde 7 olarak yazılırken dolar ortalama 3.73, petrolün varili 54.5 dolar düzeyinde öngörülmüştü. Yani bir varil petrol 203 lira dolayında ithal edilecekti. Dolar yıl ortalamasında 3.88 olursa, petrol de 66 dolarda kalırsa bir varilin maliyeti 256 lira olacak. Yani petrole öngördüğümüze göre yüzde 26 daha fazla ödeme yapmamız gerekecek.