Konuta para bağlamanın artıları eksileri
Bu köşede 31 Temmuz’da yer alan yazımızda konut satın almanın iyi bir yatırım olup olmadığını irdelemeye çalıştık. Yazımızda, Merkez Bankası’nda uzman yardımcısı olarak...
Bu köşede 31 Temmuz’da yer alan yazımızda konut satın almanın iyi bir yatırım olup olmadığını irdelemeye çalıştık. Yazımızda, Merkez Bankası’nda uzman yardımcısı olarak görev yapan Erdi Kızılkaya’nın Merkezin Güncesi’nde yayımlanan “Konut yatırımlarının geri dönüş süreleri” başlıklı değerlendirmesinden alıntılar yaptık. Kızılkaya’nın saptamaları, konutta geri dönüş süresinin uzadığını ve Türkiye ortalamasında 22 yıla ulaştığını gösteriyordu. Süre üç büyük kentte çok daha fazlaydı üstelik. Geri dönüş süresi İstanbul için 26 yıl, Ankara için 25 yıl, İzmir için 24 yıl olarak hesaplanmıştı.
Bu yazımızdan sonra çok sayıda okur görüşünü bildiren e-posta gönderdi. Kimi konut yatırımının artık pek gözde olmadığını dile getiriyordu, daha fazla olan kesim ise hesaplamanın yanlış yapıldığı görüşündeydi.
Konu ilgi çekiyor, konu çok sayıda kişiyi ilgilendiriyor, dolayısıyla yeniden ele almakta yarar var...
Öncelikle temel bir ayrıntıya vurgu yapmak gerekiyor. Biz konut satın almanın gerekli olup olmadığını irdelerken, “yatırım amaçlı alımları” kastediyoruz.
Yoksa kirada oturuyorsunuz, elinizde bir miktar paranız var, kredi kullanma olanağına da sahipsiniz; elinizdeki paraya kredi ekleyip, kira öder gibi kredi taksiti ödemek suretiyle konut alıyorsunuz. Bu klasik anlamda yatırım amaçlı bir alım değil, bir ihtiyacın giderilmesi.
Gelelim yatırım amaçlı konut alımına... Burada iki amaç söz konusudur. Bunlardan biri konutun zaman içinde prim yapacağı varsayımıdır, diğeri ise bu konuttan elde edilecek gelirdir.