Bir haberin anatomisi: Tıp fakültesini kazanan meslek liseli
Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesine 23 Ağustos 2017 tarihinde bir haber eklendi. (http://www.meb.gov.tr/bakan-yilmaz-tip-fakultesini-kazanan-meslek-lisesi-mezunu-nuriye-kalkmaz8217i-kabul-etti/haber/14348/tr)“Bakan Yılmaz, tıp fakültesini...
Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesine 23 Ağustos 2017 tarihinde bir haber eklendi. (http://www.meb.gov.tr/bakan-yilmaz-tip-fakultesini-kazanan-meslek-lisesi-mezunu-nuriye-kalkmaz8217i-kabul-etti/haber/14348/tr)
“Bakan Yılmaz, tıp fakültesini kazanan meslek lisesi mezunu Nuriye Kalkmaz'ı kabul etti”. Bakanlık sitesinde yer alan ve kamuoyu ile paylaşılan haberin başlığı buydu.
Başlığın altında ise şu bilgiler yer alıyordu: Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bir meslek lisesinin radyo ve televizyon bölümü mezunu olan ve tıp fakültesini kazanan Nuriye Kalkmaz'ı makamında kabul ederek başarısından ötürü tebrik etmiş, başarılarının devamını dilemiş. Kabulde Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürü ile öğrencinin mezun olduğu meslek lisesinin yöneticileri de hazır bulunmuşlar.
Bu haber kısa sürede viral bir etki yaratarak tüm medya kuruluşlarınca anında paylaşıldı. O kadar ki haberi kullanan medya organları haber metnini bakanlığın sitesinden kes-yapıştır usulünce alıp kullanmakta bir sakınca görmediler. Muhtemeldir ki haberin içeriği, o içeriğin sunumu medya mensuplarını ziyadesiyle tatmin etmişti. Güzel bir haber vardı ortada, bakanlık yetkilileri de sağ olsunlar güzelce anlatmışlardı; eğitim muhabirlerinin içi rahattı. Bu nedenle olsa gerek bakanlığın sitesinde yer alan haber, noktasına virgülüne dokunulmadan tüm medya organlarınca kullanıldı. Sosyal medya da habere hatırı sayılır bir ilgi gösterdi, eğitimcilerin kullandığı sosyal medya hesaplarında “başarı hikâyesi”örnek olarak sunuldu.Herkes memnun, herkes mutluydu.
Buraya kadar her şeyin iyi niyetle yapıldığına dair hiçbir kuşkumuz yok. Ne var ki habere konu olan durum eğitim-öğretim sistemimizin vaziyeti, bakanlık bürokrasinin meseleye ilişkin farkındalık düzeyi,STK'ların uyurgezerliği ve onca eğitim muhabirinin bîihaberliği ile ilgili nahoş bir fotoğrafı önümüze çıkarıyor.
Mesele başarılı bir öğrencinin bakan düzeyinde kabule mazhar olması, taltif ve tebrik edilmesinin çok ötesinde. Konuyu bu düzeyde ele almak sadece bizim düzeyimizi ele verir. Örnekte de görüldüğü üzere veriyor zaten!