Kürt siyasetinin patolojisi: arkaik, anakronik, nostaljik
Yıllardır resmi ideolojinin gadrine uğramış, Kürtler de dâhil çeşitli toplum kesimlerinin yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi temelinde dile getirilen devlet eleştirisine aşinayız. Resmi ideolojinin...
Yıllardır resmi ideolojinin gadrine uğramış, Kürtler de dâhil çeşitli toplum kesimlerinin yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi temelinde dile getirilen devlet eleştirisine aşinayız. Resmi ideolojinin pervasızlık günlerinde ve devletin toplum karşısında müdanasız konumlandığı yılarda, Kürt hareketi silahlı ve silahsız örgütlenmesi ile resmi ideolojinin ‘kötücül’ sonuçlarını, toplum kesimleri üzerinde yarattığı dramatik etkiyi gösteriyordu.
2000’li yıllara geldiğimizde devlet, Ak Parti hükümetlerinin ortaya koyduğu irade ile paradigmasını değiştirdiğini deklare etti. Devletin dili değişti. Artık devletin dilinde önceki uygulamalar için özür, sorunların çözümü için ise vaat vardı. Çözüm sürecinin birkaç yıllık çatışmasızlık günleri, hükümet eliyle devletin bölgeye yaptığı ciddi yatırımlar ve götürülen hizmetler ile yeni bir sayfanın açıldığını gördük. Ulus-devlet, 19.yüzyılda küreselleşerek geçerli yegâne siyasi form haline gelmişti. Ancak geride bırakılan birkaç yüzyıl, bu formun ortaya çıkardığı sıkıntıları herkese gösterdi. Bugün bile Amerikan ulusçuluğu, Avrupa ulusçuluğu kendi krizlerini yaşamaktalar. Nihayetinde biz de ülke olarak bu formun sıkıntılarını gören ve anlamlı bir paradigma değişikliğine giden devlet aklı ile yol alıyorduk.