Ya inşa ederiz ya da sürükleniriz!
Edward Said (1935-2003) ‘Entelektüel’ isimli ufuk açıcı eserinde Frantz Fanon’a bir göndermede bulunur. Said, Cezayir’in Fransızlara karşı verdiği kurtuluş savaşının (1954-1962) en şiddetli...
Edward Said (1935-2003) ‘Entelektüel’ isimli ufuk açıcı eserinde Frantz Fanon’a bir göndermede bulunur.
Said, Cezayir’in Fransızlara karşı verdiği kurtuluş savaşının (1954-1962) en şiddetli günlerinde Fanon’un durum analizi yaparken partide ve lider kadrolarda cisimleşen sömürgecilik karşıtı milliyetçiliği onaylayan koroyo dahil olmak yetmez , dediğini aktarır.
Fanon’un derdini şöyle özetler Said: Savaşın en civcivli zamanında bile seçenekleri analiz etmeyi gerektiren, hangi amaca hizmet edildiği sorusu vardır ortada her zaman. Sadece gerçekleştirilmesi zorunlu bir amaç olan, sömürgecilikten kurtulmak için mi savaşıyoruz, yoksa son beyaz polis de çekip gittiğinde ne yapacağımızı mı düşünüyoruz? Fanon’a göre, Cezayirli entelektüelin amacı sadece, beyaz polisin yerine yerli polisi koymak olamaz. (...)
Bu alıntının zengin bir çağrışım alanı olduğunu görüyoruz. Bu yüzden zihnimizde pek çok noktaya dokunabilir ve her bir noktada farklı fikirlerin canlanmasına neden olabilir.
Değişim ufkunun aktörlerin değişmesinden ibaret olamayacağını bunun ötesinde ve üstünde bir muhayyilenin gerekliliğinin altını fevkalede biçimde çizen bir tespittir Fanon’unki. Ayrıca hayati bir ikaz da! Zira tam da engelleri aştığınız duygusuna kapıldığınız bir sırada, size biçilen rolün aslında “yeni muhafızlık” olduğunu fark ettiğinizde iş işten geçmiş olabilir. Bu nedenle amaçlar ile sonuçları sürekli biçimde eleştirel bir gözle okumanın gerekliliği var.
Bu gerekliliğin ihmali mümkün. Ne var ki sonuçlarından kaçmanın imkânı yok!