Demokrat bir subay
Türk Silahlı Kuvvetleri etrafında yaşanan gelişmeler ve dile getirilen çok yönlü kaygılar gündemin önemli konularından birisini oluşturuyor. Zira sadece bir tasfiye değil, bir yeniden yapılanma sürecinin tam...
Türk Silahlı Kuvvetleri etrafında yaşanan gelişmeler ve dile getirilen çok yönlü kaygılar gündemin önemli konularından birisini oluşturuyor. Zira sadece bir tasfiye değil, bir yeniden yapılanma sürecinin tam ortasında ordu.
Hızlı yapılan ve yeteri kadar tartışılmayan değişikliler her zaman sorun yaratır.
Bu konuda askerlerin düşüncelerini parça parça dinliyoruz.
Bunlar arasında özellikle hem dün “darbeci” olarak yargılanmış, hem bugün yüksek sesle asker-sivil otorite ilişkilerinin demokratik bir zemine oturmasını savunan kimi mağdur askerlerin görüşleri, farklı bir deneyimi, iki yönlü bir duyguyu yansıttığı oranda daha çok anlam taşıyor.
Emekli Kurbay Albay Yasin Türker bunlardan birisi. Yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi'nde yapan, daha sonra doktorasını tamamlayan Deniz Kurmay Albay Yasin Türker, (Gülenci subayların önünü açmak için) Balyoz davasından tutuklandığında donanmanın en parlak, yıldız subayları arasındaydı. Az gelirli ailenin çocuğu olarak tırnaklarıyla mücadele etmiş ve son derece iyi yetişmişti.
33 ay hapis yattı. Ve tahliye edildikten sonra kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.
Tutuklu bazı subaylarla olduğu gibi Türker'le de hapishanede olduğu günlerde kızkadeşi vasıtasıyla kısa yazışmalarımız olmuştu. Tahliye edildiği zaman tanıştık. Etkileyici ve dik bir adamdı. Objektiflilik eğilimi dikkat çekiciydi. Balyoz davası başta olmak üzere bir çok meselede farklı düşünüyorduk. Muhtemelen hala hemfikir olmadığımız pek çok konu var.
Ancak asker-sivil ilişkilerinde temel ilkeler konusunda birleşiyoruz. Bunu son derece değerli buluyorum.
Türker'in darbe girişiminden bir kaç gün sonra bana gönderdiği, “muhtemel bir ordu reformu”na yönelik öneri notunu yayınlamanın zamanı geldi. (Profesyonel ordu çalışmasını başka bir yazıda yayınlayacağım).
Bu öneri notunda şöyle diyordu Türker: