Gezi Parkı’na dönüş...

Kamusal alan meselesi, mikro siyaset talepleri, bunun karşısında ataerkil iktidar krizi, katılımcı demokrasi tartışması, cemaat kumpası iddiaları, polis şiddeti, gençlik patlaması, ayaklanma girişimi, Taksim-Tahrir...

Kamusal alan meselesi, mikro siyaset talepleri, bunun karşısında ataerkil iktidar krizi, katılımcı demokrasi tartışması, cemaat kumpası iddiaları, polis şiddeti, gençlik patlaması, ayaklanma girişimi, Taksim-Tahrir bağlantısı, darbe beklentileri ve darbe endişeleri...

Bu ve benzeri daha pek çok ifadeyi alt alta yazmak mümkün.

Hepsi bir arada ya da her biri ayrı ayrı Gezi olaylarına, bu olayların farklı algılanma biçimlerine gönderme yapar.

Ancak hangi açıdan bakarsanız bakın şu gerçek değişmez:

Bu olaylar siyasi-toplumsal ittifaklar ve algılar açısından AK Parti döneminde kritik bir eşiği oluşturur.

Bu eşik, siyasi iktidarın artan kimlikçi ve ahlakçı söylemi üzerinden biriken karşı enerjinin boşaldığı bir kopuş anıdır.

AK Parti iktidarının çeşitli evrelerinde yan yana gelmiş, zaman zaman el ele vermiş, karşılıklı olarak endişe gidermeye çalışan, toplumsal etkileşimin kurallarına tabi olan, (muhafazakar ve dindar çevreler, laik ve modern kesimler, liberaller, sol liberallerin oluşturduğu) iki farklı zihniyetin, tekrar ve keskin biçimde karşı karşıya geldikleri kopuş anı...

Bu gruplar, Gezi olaylarıyla görece ittifaktan kalıcı biçimde açık gerginliğe ve çatışma iklimine geçtiler. Başka bir ifadeyle Gezi olayları meydanda toplanmış insanların kendi mahallesine geri dönmesinin başlangıç noktasını oluşturdu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kürt meselesi: Siyaset ve siyasetsizlik 09 Ocak 2025 | 122 Okunma İktidar pilavı daha çok su kaldırır… 04 Ocak 2025 | 403 Okunma 31 Mart 2019 seçimlerinin siyasi anlamı 20 Ocak 2019 | 12 Okunma Kürt sorununun neresindeyiz? 15 Aralık 2018 | 4.505 Okunma Türk siyasetine dair bir anahtar 14 Kasım 2018 | 6 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar