Gidiş nereye?
Rejim açısından önemli siyasi sonuçları olacak bir andayız. Ülke fiili başkanlık sistemine ya da fiili partili cumhurbaşkanı sistemine doğru hareket ediyor, böyle bir geçişin eşiğinde bulunuyor....
Rejim açısından önemli siyasi sonuçları olacak bir andayız. Ülke fiili başkanlık sistemine ya da fiili partili cumhurbaşkanı sistemine doğru hareket ediyor, böyle bir geçişin eşiğinde bulunuyor. Yürütme organının cumhurbaşkanının fiili denetimine girmesi bu geçişin önemli bir eşiği. Ancak geçişte asıl kritik noktayı cumhurbaşkanının AK Parti liderlik ve teşkilat yapısındaki fiili yeri oluşturuyor. Bakın nasıl? 2014'te cumhurbaşkanı ilk kez halk tarafından seçildi. Bu durumun cumhurbaşkanlığının temsil gücünü arttığına şüphe yoktur. Buna uygun olarak siyasi ağırlığının artması da son derece doğaldır. Ayrıca son 14 yılda hakim parti haline gelmiş, oy oranını sürekli arttıran bir siyasi partiyle özdeşleşmiş bir liderin cumhurbaşkanlığı bu ağırlığı daha da arttırmıştır. Sosyolojik ve siyasi dengeler de bu istikamette seyretmiştir. . Bu yeni durumun uygulamadaki karşılığı ya da kuralı ne olmalıdır? “Sorun”, işte bu “soru”dan ileri gelmektedir. Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesine rağmen anayasada icracı bir yetkiyle donatılmadığı açık.