Güvenlik siyaseti mi?
İster iktidar cenahından, ister muhalefet tarafından olsun, basın, sosyal medya ve sivil örgütlerin üzerinde hareket ettiği, öne çıkardığı, belirleyici gördüğü ve kıldığı ana katman...
İster iktidar cenahından, ister muhalefet tarafından olsun, basın, sosyal medya ve sivil örgütlerin üzerinde hareket ettiği, öne çıkardığı, belirleyici gördüğü ve kıldığı ana katman “siyaset”.
Şaşırtıcı değil. Ülkedeki yerleşik sağ ve sol geleneklerin yatkın olduğu, toplumu siyasetle, toplumsal hareketlilikleri siyasi ideolojilerle ikame eden bir bakış açısının sonucu bu.
Nitekim, her zaman olduğu gibi, bugün de, sosyolojik durum ve hareketlilikler, merkezdeki siyasi söylemle, en fazla seçim sonuçlarıyla, seçmen davranışıyla açıklanıyor. İfade edilme şekliyle homojen bir kaç parçadan oluşan siyasi davranışları, doğası itibariyle pek çok parçalı heterojen sosyal yapıların, katmanlardan oluşan kimliklerin üzerine bir gömlek olarak giydirmek, toplumu siyasetin, toplumsal kesimleri siyasi hareketlerin içine hapsetmek alışkanlığı alabildiğine devam ediyor.
Bu durumda, “toplumsal alanda ne oluyor, sosyal yapılar, zihniyet, algılar nasıl bir seyir izliyor, kimlik-birey ilişkisi nasıl kuruluyor” gibi sorular revaçta olmuyor. Dolayısıyla bir anlama çabası da bulunmuyor.