İncelen ip
Çözüm sürecine olan inancımı ilk günden bu yana hiç yitirmedim. Bu sürecin tüm iniş çıkışlara rağmen yol aldığını, alacağını, istikametin ileriye dönük olduğunu...
Çözüm sürecine olan inancımı ilk günden bu yana hiç yitirmedim. Bu sürecin tüm iniş çıkışlara rağmen yol aldığını, alacağını, istikametin ileriye dönük olduğunu düşündüm.
Nitekim son iki yıl böyle ve bu hat üzerinde seyretti.
2013 başında Erdoğan'ın çözüm sürecini deklare etmesi, eylemsizliğin başlaması, İmralı'yla devlet arasındaki görüşmelerin kamuoyuna ilanı, takiben Öcalan'ın kamuoyuna açık 2013 Newroz konuşması, Akil İnsanlar heyetinin kurulması ve faaliyetleri, HDP-İmralı-devlet-siyasi iktidar arasında kademeli köprülerinin oluşması, Kürt hareketinin Gezi olayı ve paralel yapı meselesinde hükümetin karşısına geçmemeye özen göstermesi, çerçeve yasanın çıkarılması ve en nihayet Dolmabahçe mutabakatı...
Tüm bunlar, aradaki kuvvetli kriz anlarına, örneğin Kobani olayları gibi tahripkar gelişmelere rağmen birbirini takip ettiler, süreklilik ve bütün oluşturdular, alınan yolun merhalelerine işaret ettiler.
Bununla birlikte başından itibaren iki temel yapısal sorun bu sürecin zayıf noktalarını oluşturdu.