Kaçınılmazlar…
Kapalı toplumdan açık topluma geçmek isteyen ülkelerde, özgürlük fikri, özgürlük alanı, özgürlük politikası yegane pusuladır. İstikamet açık düzense hiç bir gerekçe...
Kapalı toplumdan açık topluma geçmek isteyen ülkelerde, özgürlük fikri, özgürlük alanı, özgürlük politikası yegane pusuladır. İstikamet açık düzense hiç bir gerekçe, hiç bir gelişme, hiç bir doğrulama bunlardan geri düşmeye vesile olamaz.
Türkiye son 10 yıldır AK Parti'yle askeri vesayet düzeninden siyasi alanı genişleterek çıkmaya çalıştı, çalışıyor.
Bu çıkış kaçınılmaz iktidar mücadeleleri, sosyolojik ve politik anlamda iktidarın el değiştirmesi üzerinden yaşandı, yaşanıyor. Dünün eksik demokrasi sorunları çözülmeye çalışılırken, yeni dönemin, el değişikliklerinin ürettiği eksik demokrasi sorunları karşımıza çıkıyor.
Bunları genişleyen siyasi alanın demokratik yapılanmasıyla ilgili ciddi sorunlar başlığı altında toplamak yanlış olmaz.
Bu sorunların bir kısmı iktidar sahiplerinin çoğunlukçu zihniyetinden, bir kısmı muhalefetin siyaset karşıtı reflekslerinden, bir kısmı ise “cemaat” gibi siyasi alana giren enformel aktörlerin varlığından ve onlara yönelik mücadelenin yarattığı travmadan ileri geliyor.
Siyasetten özgürlüğe “alan genişlemeleri ve daralmaları” iç içe geçiyor, birbirini takip ediyor. Siyaset alanı, açık toplum gereği özerklik fikri ile yatay ilişkiler üzerine oturması gerekirken, tersine kapalı toplumun izinden kopamıyor, dikey bir hiyerarşiyle örgütleniyor. Siyaset alan genişlemesiyle pozitif teammüleri de tahrip edebiliyor.