Sıkıntı kokusu...
Mevcut coğrafyası, mevcut toplumsal dokusu, eksik demokratik tarihiyle sıkıntı ve kriz Türkiye'nin adeta kaderidir. An itibariyle baktığınız zaman üç büyük mesele karşımızda üst üste...
Mevcut coğrafyası, mevcut toplumsal dokusu, eksik demokratik tarihiyle sıkıntı ve kriz Türkiye'nin adeta kaderidir. An itibariyle baktığınız zaman üç büyük mesele karşımızda üst üste yığılmış duruyor. Yanı başımızda bir dünya savaşı var. Uluslararası güçlerin, bölgesel kuvvetler, ülkeler ve hareketlerin, Suriye'nin etnik topluluklarının ayrı ayrı içinde olduğu ve herkesin kendi çıkarının peşinde çoklu, karmaşık ittifaklar kurduğu, çok yönlü, çok eksenli bir çatışma bu. Dünya savaşı belki de doğru tabir değil. Yeni bir dünya düzeni arayışının ilk adımlarından söz etmek daha yerinde olur. İran ve Rusya örneğinde olduğu gibi tehlikeli siyasi güç ve hegemonya arayışları bu gelişmelerin motor fonksiyonunu görüyor. Yaşanan, belki ve önemli ölçüde Türkiye'nin politikalarından bağımsız, ancak Türkiye'nin politikaları bu yeni arayışlara ayak uydurmak, sarsıntılarından korunmak, girdilerinden faydalanmak için önemli.