Toplum mu millet mi?

Sorunlarının çözümünün büyük ölçüde değişmeye ve yenilenmeye bağlı olduğunu biliyor. Oysa partiler arası simgesel atışmalar, hakim parti içi siyaset tartışmaları ve...

Sorunlarının çözümünün büyük ölçüde değişmeye ve yenilenmeye bağlı olduğunu biliyor. Oysa partiler arası simgesel atışmalar, hakim parti içi siyaset tartışmaları ve manevralarıyla Türkiye yapılacaklardan, yapılması gerekenlerden çok iktidar kavgalarıyla iştigal ediyor. Çünkü ataerkil bir zihniyetin, merkeziyetçi bir siyasi yapının egemen olduğu bir düzende, 'fikir' ve 'çıkar' arasındaki ölümcül çelişki pek kolay aşılamıyor. Çıkarın, fikri araç haline getirmesinin önünde durulamıyor. Ve güç merkezlerinin fikir ittifaklarından değil, çıkar ittifaklarından oluşması kaçınılmaz oluyor. Sadakat arayışı liyakat fikrini bunun için ezmektedir. Bugün bizi kuşatan zihniyet ve yapı hâlâ bu kavruk zihniyet ve yapıdır. Belki de bunun içindir ki, Türkiye'de çok partili düzen, gerçek anlamda çoğulcu bir yapıyı gündeme getirememiş, bu nemaları yeni beliren gruplara dağıtan aracıların sayısının artmasından, çoklaşmasından ibaret olmuştur. Mesele, devletin toplum tasavvuruyla, toplumda yarattığı beklentiyle siyasete hareket kabiliyeti son derece sınırlı, değiştirme gücü yok denecek kadar dar bir alan bırakmasıyla yakından ilgilidir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kürt meselesi: Siyaset ve siyasetsizlik 09 Ocak 2025 | 152 Okunma İktidar pilavı daha çok su kaldırır… 04 Ocak 2025 | 403 Okunma 31 Mart 2019 seçimlerinin siyasi anlamı 20 Ocak 2019 | 12 Okunma Kürt sorununun neresindeyiz? 15 Aralık 2018 | 4.505 Okunma Türk siyasetine dair bir anahtar 14 Kasım 2018 | 6 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar