Çanakkale’den Afrin’e fetih ruhu
Matarama Kan Doldu romanımı yazarken Çanakkale cephesindeki Mehmetçiğin azmi, imanı, fedakârlığı, vatan için hayatını hiçe sayması gözümü kamaştırdı. 3 Kasım 1914’te...
Matarama Kan Doldu romanımı yazarken Çanakkale cephesindeki Mehmetçiğin azmi, imanı, fedakârlığı, vatan için hayatını hiçe sayması gözümü kamaştırdı. 3 Kasım 1914’te başlayan Boğaz Savaşı 9 Ocak 1916’ya kadar devam eder ve muhteşem bir zaferle sonuçlanır. Atalarımız en zor şartlarda dünyanın en güçlü ordularına “Çanakkale geçilmez” sözünü söyletir.
13 Temmuz 1915’de Ramazan başlıyor. Cephede Mehmetçik savaşa, yokluk ve kıtlığa rağmen orucunu tutuyor. 12 Ağustos 1915’te bayram. Mehmetçikler siperde bayram namazını nasıl kılabileceklerini konuşuyorlar.
Mecidiye Bataryası kahramanı Havranlı Seyit Onbaşı, Hafız Rıza’ya kaygılı bir sesle:
“Ramazan boyunca 13 Temmuzdan beri hem savaştık hem de orucu aksatmadan tuttuk, elhamdülillah. Bayram yaklaşıyor. Herkes endişeli. Acaba bayram namazı nasıl kılınacak? Toplu hâlde kılarsak Fransız topçusunun hedefi oluruz. Yoksa kılamayacak mıyız?”
Gelibolulu Rıza Seyit’e tuhaf tuhaf bakar:
- Bana bak Seyit! O nasıl soru öyle? Ben Geliboluluyum. 28 yaşıma kadar heç bayram namazı geçirmedim. Çanakkale’de 9. Tümen kurulunca gönüllü olarak kıtaya kaydoldum. Savaşın başından beri Seddülbahir’deyim, hiç başka tarafa gitmedim. Ramazan 11 Ağustos Çarşamba günü bitecek. Askerin tamamı oruç tutuyor, heç kimse kaçırmadı. Bayram namazını da kılarız inşallah. Gene de kumandana sormak en iyisi.