İslâm Milleti ve Mescidi Aksa
İslam milleti en zor günlerini geçiriyor. Belki de en umutsuz ve belirsiz zamanını. Bunları ifade ederken elbette içimiz acıyor. Bu, asla bir umutsuzluğun ifadesi değil, hayıflanmanın, çözüm yolları aramanın...
İslam milleti en zor günlerini geçiriyor. Belki de en umutsuz ve belirsiz zamanını. Bunları ifade ederken elbette içimiz acıyor. Bu, asla bir umutsuzluğun ifadesi değil, hayıflanmanın, çözüm yolları aramanın bir uyarısı.
Müslümanlar millet olma bilincini yitirdi. Millet olma, büyük bütünlüğün ve çıkışın aslı ve özü. İslâm milleti, kendi toplulukları arasındaki ayrışmaların üzerinde bir düşünceye sahip olmak zorunda. Bölünme ve ayrışmalar güç zayıflığı. Türkiye özelinden baktığımızda, ayrışmaların boyutu ürkütücü. Bir çevrenin ya da topluluğun bir diğeriyle bir araya gelme, ortak duyguda buluşma fırsatı kaçırılıyor. Ayrılıklar derinleşiyor, derinleştiriliyor.
Mescidi Aksa’da tarihte ilk kez bir Cuma namazı eda edilemedi. Bu Müslümanların içinde bulunduğu durumun göstergesi, ayıbı ve günahı. Millet ruhu ve bilinci olmayınca, aşırı parçalanmışlıklardan Mescidi Aksa’yı düşünen yok. Bu, bütün İslâm coğrafyası için geçerli. Her devletçiğin başındaki belaları savuşturma derdinde. Bir araya gelme birlikte hareket etme ve tavır alma gibi bir düşünüş yok.