17-25 Aralık darbecilerinden niye tiksiniyorum?
Zaman zaman Gülen sevdalısı kardeşlerimizle, sohbet ediyoruz. Yüz yüze olmasa da. Mail ile, telefon yoluyla.. Bir kısmının yüzde yüz samimi olduklarına adım kadar eminim. Ama bu samimiyet, “doğru nokta”da durmak...
Zaman zaman Gülen sevdalısı kardeşlerimizle, sohbet ediyoruz.
Yüz yüze olmasa da.
Mail ile, telefon yoluyla..
Bir kısmının yüzde yüz samimi olduklarına adım kadar eminim. Ama bu samimiyet, “doğru nokta”da durmak için.. Doğrunun nerde olduğunu tespit edebilmek için yeterli mi?
Görüntü o ki.. Yeterli değil..
“Gülen grubu” olarak tanımlamayayım.
“17-25 Aralık darbesini yapanlar” olarak söyleyeyim..
Nihayetinde, Gülen grubu da, 17 ve 25 Aralık darbe girişimini yapanları cansiperane savundukları için, belki neticede bir şey değişmeyecek ama.
Ben nezaketi elden bırakmayayım..
Ve 17-25 Aralık darbesini yapanlardan, niye tiksindiğimi, somut bir örnekle aktarayım..
•
2007 yılından bu yana işin peşinde idik.
Hatırlıyorsunuzdur, Tuncay Özkan isimli, bir şovmen vardı.. Şimdi CHP’den milletvekili adayı oldu..