17 Aralık’ta “egoist” 2 Kasım’da “müstağni”!
Fetullah Gülen, 1 Kasım seçimlerini de çaktırmadan değerlendirdiği dünkü son sohbetinde, ilginç yorumlarda bulunmuş. Aslında bildik yorumlar.. Zamanlaması manidar.. Mesela ne demiş? “Bütün dünyayı...
Fetullah Gülen, 1 Kasım seçimlerini de çaktırmadan değerlendirdiği dünkü son sohbetinde, ilginç yorumlarda bulunmuş.
Aslında bildik yorumlar..
Zamanlaması manidar..
Mesela ne demiş?
“Bütün dünyayı size verseler, sevinmeyin; bütün dünya elinizden gitse, gamlanmayın!..”
Eyvallah..
Mesela ne demiş?
“Allah’a bağlı ve tamamen ahirete müteveccih yaşamak esastır.”
Eyvallah..
Başka ne demiş?
“Hazreti Pir’in ifadesiyle, dünyayı kesben değil, kalben terketmek lazımdır. Bütün dünya senin olsa sevinmemen; bütün dünya elinden gitse gamlanmaman, kederlenmemen!.. Asıl mesele budur ve bu, peygamber yoludur.”
Eyvallah..
Böyle böyle gidiyor, Gülen’in “eyvallah” diyeceğimiz sözleri..
Ama, benim anlayamadığım bir şey var.
Bunları bilen,
bunları her daim söyleyen bir zat..
Şubat 2012’de bunları niye aklına getirmedi, “HSYK benim oldu. Yargıtay benim oldu. Danıştay benim oldu.. MİT de benim olsun” dedi.
17 Aralık’ta niye bu güzel tavsiyeleri kendisine yapmadı da, “TÜBİTAK bizde.. TİB bizde.. Emniyet İstihbarat bizde.. Terörle Mücadele bizde.. Başbakanlık da bizim olacak.. Cumhurbaşkanlığı da bizim olacak” diyerek, dindar insanlara operasyon düzenledi?