Aydın Doğan’ın vergi kaçakçılığı davası 6 yıl nasıl gizlendi?
Bir ricam var.. Bugünkü manşetimizi.. Öylesine bir haber olarak görmeyin.. Okuyup geçmeyin.. Not edin.. Değişik boyutları ile.. Üzerinde onlarca yüksek lisans, doktora tezleri yapılacak bu haberi değişik boyutları ile hep...
Bir ricam var..
Bugünkü manşetimizi..
Öylesine bir haber olarak görmeyin..
Okuyup geçmeyin..
Not edin..
Değişik boyutları ile..
Üzerinde onlarca yüksek lisans, doktora tezleri yapılacak bu haberi değişik boyutları ile hep aklınızda tutun..
Manşetimizi niçin önemsiyorum?
Medyanın gücünü göstermesi açısından önemsiyorum..
“Utanmazlığın zirvesi”ni gözler önüne serdiği için önemsiyorum..
Medyada dürüstlük abidesi nice kalemlerin, “patronları” söz konusu olduğunda nasıl “üç maymun”u oynadıklarını göstermesi açısından önemsiyorum..
Bir yandan yargının “içler acısı” halini göstermesi açısından önemsiyorum.
Bir yandan, her şeye rağmen, “Ankara’da hakimler var” dedirttiği için önemsiyorum..
Paralel Yapı’nın ne kadar ilkesiz olduğunu göstermesi açısından önemsiyorum..
“Manşetin önemi”nin tanıtımını bırakıp..
Öze gelelim..
2004-2007 arasında.. Aydın Doğan şirketlerinin, yurtdışından mal alımlarını direkt yapmaları gerekirken.. Yurtdışındaki naylon şirketlerle yapması hususu..
Daha önce..
Küçük yatırımcıyı zarara uğratma sebebi ile gündeme gelmişti.
Bu konu uzun uzun medyada da tartışıldı..
Ama manşetimizdeki davadan..
Türkiye kamuoyu, ilk defa bugün haberdar oluyor..
Düşünebiliyor musunuz?
Türkiye’nin en büyük medya patronunun damadı ve üst yönetimi hakkında.. 2009 yılında vergi kaçakçılığı suçlaması ile..