Barodaki hukuk: 5 kişiden 1’inin oyu ile iktidar!

İstanbul Barosu’na 41.462 avukat kayıtlı..

41.462 avukattan sadece 8077 oy alan mevcut başkan Mehmet Durakoğlu yeniden seçildi.

Sadece Mehmet Durakoğlu değil, baronun 10 yönetim kurulu üyesi de, aynı oran ile seçilmiş oldu..

Yani tablo ne?

% 19.5 oy alan bir ekip, yönetimin tamamını ele geçirdi..

6856 oy ile, birinci gelen adaydan % 3 daha az oy alan diğer adayın ekibinden tek bir kişi bile baro yönetim kuruluna seçilemedi..

Veya bir başka açıdan yorumlarsak..

Hani milletvekilliği seçimlerinde, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, anayasa değişikliklerinde yapıyorlar ya..

AK Parti’nin karşısına, tüm grupların oylarını üst üste koyup toplayarak kıyaslama yapıyorlar ya..

Biz de onların yaptıkları gibi yapalım..

Oy kullanmayanları da dikkate alırsak, 33 bin avukatın istemediği Mehmet Durakoğlu ve ekibi, seçilmiş oldu..

Oy kullanmayanları hesaba katmazsak..

16 bin oyluk muhalefete rağmen, 8077’lik bir ekip, tek başına iktidar oldu..

2 yıl, baroyu yönetecek..

Baro adına açıklamalar yapacak..

“Şu hukuka uygun, bu hukuka aykırı” diyecek..

Milyonlarca liralık bütçeyi yönetecek..

Avukatlar hakkında yapılacak şikayetlerde, “Disiplin cezasına gerek yok” diyecekler..

Gezi isyanı çıkarsa, nöbetçi avukat uygulaması ile karakol karakol dolaşıp, isyancıların savunması için organizasyon yapacaklar..

Ama garibin birisi bir avukattan şikayetçi olduğunda, “230 tl öde.. Ondan sonra şikayetini inceleyelim.. Para yoksa, şikayeti inceleme de yok..” diyecekler.

Kendileri, adaleti para ile yerine getirecekler..

Ama devlete, “Para ile adalet olmaz” eleştirisi yapacaklar..

41 bin avukattan sadece 8 bininin oyunu alabilenler, 26 milyon oy almış Tayyip Erdoğan’a talimat vermeye kalkacaklar: 

“Şunu yapamazsın.. Buna asla dokunamazsın!”

Evet, evet..

5 avukattan sadece birisinin oyunu alabilenler, ülkede yaşayan her iki kişiden birisinin oyunu alan Tayyip Erdoğan’ın seçilmesinde şaibe olduğunu iddia edecek, mide bulandırmaya kalkacaklar..

Önümüzdeki mahalli seçimlerde de, muhalefet partilerinin kazanamadığı her yer için, “Seçimde şaibe var” iftirası ile gündem oluşturmaya çalışacaklar..

Sistem böyle kurulmuş çünkü..

Hukuktan anladıkları bu, çünkü..

Onlar % 19.5 ile oturdukları koltukta, hem de hukukçu olduklarını iddia ederek rahatlarını sürdürürler..

Ama..

% 52.6 ile cumhurbaşkanı seçilene, “diktatör” tanımlaması yaparlar..

¥

Bir de, önceki seçimle dünkü seçim sonuçlarını kıyaslayalım..

2016 yılındaki İstanbul Baro Başkanlığı seçimini, Mehmet Durakoğlu, 13.019 oyla kazanmış.

Dün ise 8.077 oyla kazandı..

5 bin oy kaybetmiş, iki yıl içinde..

Ama sorun yok..

Oyunun neredeyse yarısını kaybeden isimler bile, tüm ekibi ile birlikte seçimi kazanır, hiç tartışma olmaz..

Meşruiyet falan, hiç gündeme bile gelmez..

Sonuçları kıyaslarken..

Bir de..

Oy kullanan sayısının artmasını dikkate alacak olursak..

2016’daki seçimde, 23.921 oy kullanılmış.

Dünkü seçimde ise 26.294 oy kullanılmış..

Oy kullanma oranı % 10 arttığı halde..

Başkan seçilen Mehmet Durakoğlu’nun oyları % 40 azalmış..

Olsun..

Kazandı ya..

Rakiplerinden bir fazla oy almış olsa bile..

Birisi 8076, diğeri 8077 oy alsa bile..

8.077 oy alan tüm yönetimi ele geçiriyor ya..

Kazanmış sayılıyor ya..

Meşruiyet imiş.. 

Demokrasi imiş..

Çoğulculuk imiş..

Bunların hepsi, onların kazanamadıkları seçimlerde yapılacak tartışmalar ya..

Onlar kazandıysalar..

Bunların hiçbirisinin küçücük bir kıymeti harbiyesi yok ya..

2 yıl içinde % 40 oy kaybeden aday da..

Hiçbir çekince duymaksızın, koltuğuna oturup, “Nerede kalmıştık” diyerek, kendisini siyasetçi zannedip, siyasi iktidara muhalefete devam eder..

 Bunların hepsine buradan seslenmiş olalım..

Kurduğunuz sistem..

Yürüttüğünüz düzen..