Ben o ismi vereceğim: Kemal Öztürk
O, konuşmaya “İsmini vermeyeceğim” diye başlamış..
Bizim mahallenin tamamını suçlayacak şekilde, “Bugün çok bağımsız ve çok özgür gazetecilik yaptığını söyleyen arkadaşlarımız, o zamanlar gazete yönetiyorlardı. Ve ben istemeden, ertesi günün gazete manşetlerini bana gönderiyorlardı. “Uygun mudur” diye soruyordu ve öyle yayınlıyordu” ifşaatını yapmış.
Altını çizerek tekrarlamış: “Ben istemeden”
Ben Akit gazetesi adına net olarak söyleyeyim..
Hiçbir tarihte, bu danışmana veya başka bir danışmana, veya başka hiç kimseye, manşetimizi yollayıp, uygun mudur diye sormadık..
Nokta..
Kemal Öztürk, bu suçlamayı kimin için yapıyorsa, kimseden korkmadan, yiğitçe açıklasın..
Ama ben aynı Kemal Öztürk ile ilgili olarak..
Danışmanlıktan bir adım öte görevlere, Tayyip Erdoğan tarafından getirildiğinde.. “Yarınki manşetleri bana gönderin” demeye cesaret edemese de..