Benim konuştuğum askeri yetkili de bunları söyledi!
Bir taziyeden, bu kadar haber üretilir mi? Embedded gazetecilerin olduğu ülkede ürtilir. “Taziyede bulundu mu-bulunmadı mı?..” “Taziyede ‘Dik duruş’ denildi mi denilmedi mi?” Somut verilere...
Bir taziyeden, bu kadar haber üretilir mi?
Embedded gazetecilerin olduğu ülkede ürtilir.
“Taziyede bulundu mu-bulunmadı mı?..”
“Taziyede ‘Dik duruş’ denildi mi denilmedi mi?”
Somut verilere dayansalar..
“Meraklısı okur.. Merak etmeyen es geçer” deyip, kapatacağım..
Ama Güneydoğu’da her gün şehit veren TSK üzerinden..
Asli görevi üzerine yoğunlaşması gereken anayasal bir kurum üzerinden..
Bu kadar gereksiz bir konu mesele edilerek..
TSK’ya vuruluyor..
Bazı embedded gazeteciler de..
Sözüm ona “Gerçeği açıklıyoruz” adı altında..
Akit’e vurmanın yollarını arıyor..
•
Kendisini 28 Şubat sürecindeki, darbe tahrikçisi yazıları ile tanıdığımSaygı Öztürk..
Yine kafasını çıkarıp, “Ben burdayım” demiş...
312 general davası açıldığında da..
Büyük bir iştahla, “Daha farklı davalar da geliyor. Tazminatla kurtulamayacaksınız, hapis cezaları geliyor” diye bize müjdeler vermişti..
Elhamdülillah..
O müjdeleri(!) göğüslemiş, davaların hepsinden, alnımızın akı ile çıkmasını bilmiştik..
Ama bu Saygı’da utanma yoktur..
Gazeteciyim diye geçinir.
Gazetecileri hedef gösterir..
İsimsiz yetkililere dayanıp..
Kendisini havalarda uçurur..
Dün de darbe tahrikçisi yazılarını kaleme alırken sergilediği stilin aynısını tekrarlamış..