Berkin’in rantını kim yiyorsa, katili de odur!
Berkin Elvan’ı tanımayanınız yok.. Gezi isyanı sırasında.. Elinde sapan ile, Taksim’de polise taş attırılan çocuk.. Geceyarısından, sabahın körüne kadar, Okmeydanı’nda polise taş...
Berkin Elvan’ı tanımayanınız yok..
Gezi isyanı sırasında..
Elinde sapan ile, Taksim’de polise taş attırılan çocuk..
Geceyarısından, sabahın körüne kadar, Okmeydanı’nda polise taş attırılan çocuk..
“Sabah 07.00’de, fırından ekmek almaya gitmişti” denilen çocuk.
Evinden çıktıktan sonra.. Fırını geçtikten sonra... Yüzlerce metre ötedeki polis noktasında.. Gaz fişeği ile yaralanan çocuk..
Karşı mahalledeki bir genci, kasten sıktıkları bir kurşunla öldürenlerin, cenazesine katıldıkları çocuk!
“Gaz fişeğini atanı hemen bulmalıydınız” denilerek, soruşturmayı yürüten savcının, makam odasında öldürülmesine bahane edilen çocuk..
Berkin’i polisle karşı karşıya getiren örgüte, diyeceklerimizi daha önce de söylemiştik..
Anne-babasına ise kıyamamıştık..
“Sonuçta çocuklarını toprağa vermişler.. Acıları var. Bırakalım konuşsunlar” demiştik..
Ama her şeyin bir sınırı var..
Berkin’e, “Nasıl olsa senin yaşın küçük. Gözaltına alınsan bile, serbest bırakılırsın..” denilerek, eline sapanı, taşı verenler..
Şimdi babasına aynısını yapıyorlar..
“Senin oğlun ölmüş. Acılı bir babasın.. Küfür de etsen.. Tehdit de etsen.. Sana ceza vermekten çekinirler.. Al şu küfrü et.. Al şu tehditi yap” diyerek, eline tutuşturdukları kağıttan, hakaretleri ettiriyorlar, tehditleri savurtuyorlar..
Dün de.. CHP’li milletvekilleri TBMM’de aynı tezgahı kurup..
Berkin Elvan’ın babasına..
Polise.. Devlet yöneticilerine küfür ettirdiler..
İfade aynen şu: “Benim çocuğumun emrini veren kimse katili de odur. Bu ülkenin dönemin başbakanı!”
Dahası da var ama..
Artık o kadarını alıntılamayalım..
“Haddinizi aştınız..”
“Kendiniz de ölümünden sorumlu olsanız bile.. Sonuçta çocuğunuz öldüğü için gösterilen saygıyı, suistimal ettiniz..”
“Vee.. Eleştiriyi de hakettiniz” diyerek..