Brunson’u anlamak!
İnsanlar, bilinçaltlarında oluşturdukları kelimelerle konuşurlar.. Allah’a inanan bir insan.. “Allah inancı”nın ona kazandırdığı ve o inancın kendisinin bilinçaltına yerleştirdiği...
İnsanlar, bilinçaltlarında oluşturdukları kelimelerle konuşurlar..
Allah’a inanan bir insan..
“Allah inancı”nın ona kazandırdığı ve o inancın kendisinin bilinçaltına yerleştirdiği kavramlar ile konuşur..
Ateist bir kişi, yaratıcı anlamında hiçbir varlığa inanmadığı için, o da o düşüncenin kavramları ile konuşur..
Geçtiğimiz Cuma günü tahliye olan ve hemen Almanya’ya, oradan da ABD’ye uçan terör destekçisi sözde papaz Brunson, ABD’de bir medya kuruluşu ile söyleşi yapmış..
Merak ettim..
Hangi kelimeleri kullanıyor?..
Neye önem veriyor?..
Türkiye’ye geliş sebebi olarak, şunu gösteriyor: “Türkiye’ye gitmemizin sebebi insanlara İsa Peygamber’i anlatmaktı.”
Brunson, Musevilerin yaşadığı bir ülkeye gitse..
Onlara İsa Peygamber’i anlatmak istese..
Anlarım..
Museviler, İsa Peygamber’i kabul etmedikleri için, Brunson’un böyle bir girişiminin, belki kendi inancı için, gerekliliği söz konusu olabilir..
Ama Müslümanların yaşadığı Türkiye’ye..
Brunson’un gelmesinin sebebi “İsa Peygamber’i anlatmak” değil..
Olsa olsa..
Hristiyanlıktaki üçlemeyi anlatmak olabilir..
Çünkü, Müslümanlar olarak biz de Hz. İsa’yı kabul ediyoruz. Peygamberliğine inanıyoruz..
Bu çerçevede, Müslümanlara değil, Musevilere Hz. İsa’nın anlatılması daha elzemdir..
Brunson’un bu çıkış noktasını, Türkiye hakkında, Müslümanlar hakkında bilgi eksikliğinden kaynaklandığını varsayalım..
Peki..
Brunson’un şu kullandığı kelime ve kavramlar, bilinçaltındaki hangi düşünce yapısını deşifre ediyor?
Özellikle, Brunson’un Türkiye’de 20 yıl boyunca kaldığı gerçeğini göz önüne alarak yorumlayalım..
İfade şu:
“Başta değil ancak sonradan ortaya atılan, PKK’yı desteklediğim gibi iddialar, birçok Türk’ü daha çok sinirlendirdi.”
PKK’yı desteklemek..
PKK’dan bahsederken..
Başına, bir “Terör örgütü” ifadesini eklememek..
“Terörist örgüt” dememek..
Bilinçli bir tercih midir?
Bilinçaltına yerleşen bir kasıtlı kullanım mıdır?
Yoksa..
Sözü uzatmamak için, meramını kısaca anlatmak için yapılmış masum bir kısaltma mıdır?
Şimdilik hüküm vermeyelim..
Biraz daha röportaja devam edelim..
Hemen devamında bir ifade daha:
“Casuslukla, hükümeti devirmeye çalışan bir grubun üyesi olmakla, Kürt teröristleri desteklemekle suçlanıyordum.”
Hoppala..
PKK ismini kullanırken terörist örgüt nitelemesini yapmaktan kaçınan Brunson, ne hikmetse, Türkiye’de kardeşçe yaşayan etnik gruplardan birisi olan “Kürt”kelimesini kullandıktan sonra, yanına “terörist” nitelemesini yerleştiriveriyor..
PKK’da esirgediği teröristliği..
Kürt kelimesinin yanına koyarken hiç tereddüt etmiyor..
Böylece ne yapılmış olunuyor?
Kardeşçe yaşaması gereken Türk-Kürt vatandaşların arasına..
Genelleme yapılarak..
Biri terörist, diğeri değil ayrımı yaparak..
İkilik oluşturmak isteniyor..
Ayrışma hedefleniyor..
PKK’ya “Terörist” desin..
Demeli zaten..
Bizim sözde insan hakları savunucuları gibi, PKK’lı teröristlere, “Gerilla”demesin..
Derse, terör örgütü militanlarını desteklemiş, övmüş olur..
Ama..
PKK’ya terör ile ilgili bir sıfat yüklemeden..
Kürtlerin başına-sonuna terörist kelimesi getiriliyorsa..
İşte orada, “Hop” dememiz gerekir..
Esas işin bam teli, Brunson’un suçlandığı FETÖ’ye yardımcılık konusunda karşımıza çıkıyor..
Brunson, cezaevindeki günlerini anlatırken, FETÖ hakkında ne diyor?
20 kişi ile birlikte kaldığını iddia etitği koğuştaki tablo ile ilgili aktardığı iddia şu:
“Büyük kısmı Gülen hareketinin üyesi olmakla suçlanıyordu. Koğuş hayatı bir anlamda camide yaşamak gibiydi.”
Haydaaa.
Biz Gülen hareketinin, ne kadar riyakar, ne kadar ikiyüzlü, ne kadar hain olduğunu anlatırken..
15 Temmuz darbe girişimi sırasında 250 insanımızı nasıl şehit ettiğini..
Nasıl acımasızca hareket ettiğini anlatırken..
15 Temmuz darbe girişiminden önce de..
KPSS sınavlarından tutun.
Askeri okullara öğrenci alımlarına kadar..
Hatta hatta..
Çok ortaya çıkarılamadı ama..
Üniversiteye giriş imtihanlarına kadar..
Birçok konuda yaptıkları usulsüzlüklerle açılmış davaları takip ederken..
Brunson cezaevinde birlikte kaldığı FETÖ’cülerin ibadet ettikleri izlenimi verecek şekilde, bir algı yapıyor..
“Onların arasında kendimi camide kalmış gibi hissediyordum” diyerek..
15 Temmuz darbe girişimine imza atmış FETÖ’cülerin, cami cemaati olduğu izlenimi veriyor..
Böylece, kendisini ele veriyor..
15 Temmuz öncesinde, Türkiye’deki bir çok insan da.
“FETÖ’cülerin gerçek yüzünü bilmiyordu” diye düşünebiliriz..
Ama..
15 Temmuz darbesi yaşanmış..
Bu darbeden sonra FETÖ’cüler cezaevine konulmuş..
Brunson’un FETÖ’cüler hakkındaki kanaati, “Onlar çok güçlü Müslümanlardı..”
Hani diyesim geliyor..
“O zaman sen de Müslüman olaydın..”
Kimbilir belki bu çağrıma karşılık, Brunson içten içe gülüp..
“Ben zaten FETÖ’nün sözde Müslümanlarındandım.. İsa Peygamber’i anlatmak, işin yutturmacası.. Ne diyecektim, bir papaz olarak, ‘Ben Fetullah Gülen’in takipçilerindenim’ mi diyecektim..” hatırlatmasında bulunabilir.
Hani, Fetullah Gülen’in takipçisi olsa..
Bir derece olay masumlaşabilir..
Ama..